Türkiye'de yabancıların çalıştırılmalarıyla ilgili ilk hareketlenmeler, Suriyeli ve Afganların hayvancılık sektörüne girişiyle başladı.
Afgan ve Suriyeli "çoban" bulmayı başaran besiciler, bu kişilerin barınması için köylerde evler bile inşa ettiler.
Hatta iddia şu ki; hayvancılık sektöründe çobanlık şu anda Afgan ve Suriyelilere teslim edilmiş durumda. Bu sektörde yabancı oranı yüzde 80. Onlar giderse hayvancılığın bitme noktasına gelebileceğini öne sürenler bile var.
Sıkı durun; şimdi de diğer sektörlerde, "yabancı işçi ithalatı" yapılmasına ilişkin çalışmalar yapılıyormuş.
Durum şöyle; en son ekim ayı dış ticaret verilerinin açıklandığı Antalya’da, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, bu konudaki talepleri dile getirmişti.
Gültepe, ihracatçıların istihdam sorunuyla karşı karşıya olduklarını belirterek, birçok sektördeki birlik başkanının ‘farklı ülkelerden, iş gücü ithal etmeye başlayalım’ önerisi sunduğunu söylemişti.
Bilmeyenler için önce şunu hatırlatalım; ithalat ne demek?
İthalat 'dış alım' anlamına geliyor. En basit tarifiyle de eşyanın başka bir ülkeden satın alınması ve ülkeye getirilmesi olarak ifade edilebilir.
Türkiye'nin en önemli ithalat ürünleri yani yabancı ülkelerden satın aldığı mallar, doğalgaz ve petrol, otomotiv ve elektronik aletler.
Şimdi de öyle görünüyor ki, "ucuz işgücü" sağlayabilmek için dışardan insan da getireceğiz.
Patronların iddia o ki, Türkiye’de sanayi, tekstil, tarım, turizm ve inşaat gibi birçok sektörde eleman açığı sorunu giderek büyüyormuş.
Hatta eleman eksikliği artık üretimi dahi etkiler hale gelmiş. Sektör temsilcileri, yüksek maaş tekliflerine rağmen nitelikli personel bulmakta zorluk çektiklerini dile getiriyorlarmış.
Neden böyle diye sorulduğunda ise, başta emek yoğun sektörler olmak üzere birçok sektörde üretimde çalışmak isteyenlerin azaldığı ve EYT gibi nedenlerle iş gücü eksikliği yaşandığını öne sürüyorlar.
Bu konudaki en yeni gelişme ise daha dün ortaya çıktı. Patronların bu yoğun baskıları üzerine İçişleri Bakanlığı'nın, ‘çalışan ithalatı’nın yasal altyapısını oluşturacak düzenlemede sona yaklaştığı belirtiliyor.
Yani bu çalışmayla her sektörün çalışan ihtiyacına yönelik aranan kriterlerin belirlenip, yurtdışından çağrıya çıkılması gündemde.
Haliyle hepinizin ilk aklına gelenin, Türkiye'de mültecilere ve yeni göçlerle ülkeye girecek olanların işe alınmalarının hedeflendiğinin geldiğini tahmin edebiliyorum.
Söylenen o ki, yeni çalışmanın düzensiz göçle Türkiye’ye gelenleri kesinlikle kapsamayacağı yönünde.
Şimdi gelelim bizim durumumuza; TÜİK'in, Ağustos 2024’te açıkladığı en son verilere göre Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 8,5.
Geniş işsizlik oranı iseyüzde 26,5'den yüzde 27,2'ye yükselmiş halde. Bu veri, işsizlik oranının azaldığını değil, iş aramak için başvuranların azaldığını gösteriyor. Yani insanların bir bölümü daha iş bulma umudunu yitirmiş.
Diğer taftan hani EYT ile insanlar emekli olunca, çalışanların azaldığı iddiası var ya, bence bu da külliyen yalan.
Çünkü ayda 12 bin 500 lirayla hadi 15 bin lira olsun geçinmek mümkün mü de EYT'li emekli olup evinde otursun. İddia ediyorum EYT'lilerin yüzde 90'ı halen çalışmayı sürdürüyorlar. Çünkü başka çareleri yok.
O yüzden yabancı istihdamını sağlayabilmek için ortaya atılan bu uyduruk gerekçelere kimse benim inanmamı beklemesin.
Bence tüm bunlar, Türkiye'de işgücünden satmaktan başka hiçbir şeyleri olmayan insanları, "Bakın çok para istemeyin dışarıdan işçi getiririz haa!" diye korkutup aba altından sopa göstermek ve bu sopayı gerçekten patronların eline verecek yasal düzenlemeleri gerçekleştirmekle ilgili.
Genç nüfusunun işsizlikle boğuştuğu, nitelikli üniversite mezunlarını zinzir marketlerde çalışmak zorunda bırakıldığı bir ülkede niye "işçi bulma sorunu" olsun ki…
Demek ki o ki, istihdam planlamasında da çuvalladınız. Şimdi dışarıdan işçi getirerek bu meseleyi çözmeye çalışıyorsunuz.
Ne uğruna!
Patron daha çok kazansın daha ucuz işgücüyle karına kar katsın!
Zaten liyakat, torpil, adam kayırma, yandaşlık yüzünden bu ülkede iş arayan gençler, yıllarca okuttukları çocuklarının iş bulamamasına derinden üzülen ana babalar diken üstündeyken, bir de bu yabancı istihdamını sağlayarak insanları daha fazla çileden çıkartmayın derim.
Benden söylemesi!