Olayı ilk duyduğumda doğrusu inanamadım. Bir gazeteci olarak araştırmaya başlayacaktım ki dün yaygın bir gazetede yayınlandı. Yani basın diliyle söylersek, haber 'elimde patladı.'
Kamuoyuna '16 milyar liralık vurgun' olarak duyurulan haberden bahsediyorum.
Olay Samsun'da geçiyor. Hürriyet gazetesinden Musa Kesler’in aktardığına göre, Samsun’da bir akaryakıt istasyonunda çalışan 26 yaşındaki Recep G., kendi adına açtığı banka hesabını ağabeyi Emre G. ile ortak kullanıyordu.
Soruşturmaya göre, iki kardeş özel bir bankanın yatırım hesabından milyarlarca lirayı kendi hesaplarına aktardı.
İki günde 70’e yakın işlem ile toplam 16 milyar lirayı hesaplarına aktaran iki kardeş önce cep telefonu, sonra da araba aldı.
Ardından da bütün akrabalarına “Borcu, sıkıntısı olan bize gelsin” diyerek haber gönderdi. Hakikaten bazı akrabalarının da borçlarını ödediler.
Ardından bir masaj salonuna giderken polis kontrolünde o da 'tesadüfen' yakalandılar.
İki kardeş gözaltına alındı ve soruşturma başlatıldı. Banka hesapları donduruldu.
Emre G., ifadesinde, milyarlarca lirayı hesaplarına nasıl aktardığını şöyle anlatıyor: "Hesapta para yoktu. Yatırım hesabına baktım. Hisse Senedi hesabından ‘para çek’ yazan menüden para çekmek istedim. Miktar yazma kısmı çıktı. Kafama göre miktar yazdım. Her yazdığım miktar mevduat hesabına geçti. 60-70 kez bu işlemi tekrarladım. Her defasında talebim gerçekleşti"
Kardeşler bu paralarla önce cep telefonu almışlar, ardından da bir galeriden BMW almak için 300 bin lira havale yapmışlar. ATM’den ise 40 bin lira nakit çekmişler.
Kardeşlerden Recep G. ise ifadesinde, "Bütün akrabalara haber gönderdik. Bazılarının hesaplarına havale yaptık. Sonra banka arayıp onlardan parayı geri istemiş. Eğer bu işlem suç ise niye iki gün boyunca bloke koymadılar da para çekmemize onay verdiler. Hesabımdaki paradan akrabalarıma iyilik olsun diye onlara gönderdim. Art niyetli olsaydım 16 katrilyonu alır yurtdışına kaçardım” dedi.
İnsanı hayretler içerisinde bırakan olayla ilgili şimdi dijital güvenlik uzmanları ve finans müfettişlerinden oluşan bir ekip araştırma yapıyor.
Emre ve Recep G. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar.
Bu kardeşlere, siz olsanız ne isim verirdiniz?
Dolandırıcılar mı dersiniz, yoksa modern Robin Hood biraderler mi?
Benim asıl merak ettiğim ise, şimdi bu paraları banka geri alabilir mi?
Böylesine bir güvenlik zafiyeti karşısında, kimse kusura bakmasın ama insan gülümsemeden duramıyor.