"Samsun’da doğa alarm veriyor."
Bu başlığı atan, değerli gazeteci arkadaşım Canan Yılmaz.
Canan yıllardır bu kentte, bütün engellemelere ve yaşadığı tüm zorluklara rağmen gazetecilik samsunanaliz.com internet sitesinde, kentin hele de kadınlarımızın sorunlarını kamuoyuna duyurmaya, sesi olmaya çalışıyor.
Köşe yazıma konu olan haberinde de Canan Yılmaz, "Tekkeköy’de imara açılan 4 parselde taş ocağını andıran kazılar yapıldığını duyurmuş. Buna göre karayolu seviyesine 8 metre kazılırken, su ve doğalgaz hatları tehlikede" uyarısında bulunuyor.
Haberde yer aldığına göre, bu çalışmalar taş ocaklarındaki gibi dinamitle patlatma ve kesme şeklinde yapılırken, uzmanların tüm uyarılarına rağmen hız kesmeden devam ediyor.
Bu kentte daha geçen hafta 4 kişilik bir aile hemen hemen aynı bölgede dağdan kopan kaya parçalarının altında kaldı. Anne kurtuldu ama iki yavrusunu ve eşini kaybetti.
Daha olayın olduğu gün yazdık. Bu felaket herkese bir ders olsun diye…
Ama görünen o ki yine ders olmamış.
Geçinki köşe yazımda da yazmıştım.
“Bu bölge zaten heyelan bölgesi ama yüzlerce metre diklikler oluşturarak kayaları havada asılı vaziyette bırakarak her an düşmeye hazır halde tutmayı yeğliyorlar.
Üstelik yer kazanmak için hiltilerle koca koca kütleler yıllardır un ufak ediliyor. Kaya kütlelerinin altına altına giriliyor. Eğim arttırılıyor, o kocaman kütleler yerinde duracak sanılıyor.
Oysa aşırı yağışlarda aradaki çatlaklara giren sular, yer çekiminin etkisi, kütlenin ağırlığı, hepsi bir araya gelerek apansız bir felakete yol açıyor. Tıpkı önceki gece olduğu gibi.
Bütün bunları bile bile o bölgede o kaya kütlelerinin altına kadar sokulan işyerleri, mobilya şovrumları, oto galeriler, prefabrik ev firmaları...
Araç muayene istasyonu bile var!
Buralarda çalışanlar ve müşteri olarak o binalara girecek olanlar, tehlikenin farkındalar mı bilmem ama yetkililerin bildiğinden, fakat göz yumduklarından eminim" diye.
Bir kez daha uyaralım o zaman:
Yapmayın beyler; Yeter artık! İnsanları göz göre göre rant hırsına kurban etmeyin.
***
BİR VARİL PETROL İÇİN
Sadece "ABD'yi değil, dünyayı da kendisinin yönettiğini" öne süren Donald Trump, ABD yönetiminde ismi paylaşılmayan yetkililere dayandırılan habere göre gelecek haftaki Suudi Arabistan ziyaretinde yeni duyuru yapacakmış.
Buna göre Trump, uluslararası arenada Basra Körfezi olarak tanınan bölgeye "Arap Körfezi" ya da "Arabistan Körfezi" adını verecek.
Benim bildiğim tarihte bu körfez, 16. yüzyıldan bu yana "Basra Körfezi" adıyla biliniyor.
Trump'ın neden bu körfeze taktığını tahmin edebiliyorum. Çünkü burası Arap Yarımadası'nın kuzeyini, İran'ın güneybatısındaki Hint Okyanusu'na bağlayan bir bölge ve önemli petrol ve doğal gaz yatakları arasında bulunuyor.
Trump'ın bütün coğrafya bilgilerini altüst eden tavrı ilk değil aslında. Daha önce de Beyaz Saray'da imzaladığı kararnameyle Meksika Körfezi'nin adının "Amerika Körfezi" olarak değiştirilmesi emrini vermişti.
Trump'ın coğrafyada yapmak istediği radikal değişimlerin nedenine gelince;
Anlaşılan Trump'ın bir varil petrol için yapmayacağı şey yok!
NOT ETTİKLERİM:
*Bank of America ekonomistleri, ilk faiz indirimine ilişkin beklentilerini Haziran ayından Temmuz ayına ötelerken, enflasyonun yukarı yönlü bir sürpriz yapması halinde indirimin Eylül’e ötelenebileceğini ve bu durumda ekonominin resesyona girebileceğini öngördü.
*Yabancı yatırımcı 19 Mart sonrasında TL varlıklardaki çıkışını sürdürüyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu verileri de yabancı yatırımcıların hisse, devlet ve özel sektör tahvillerinde nisan ayında satıcı olduğunu ortaya koydu. Verilere göre 1 ayda yabancı hisse, devlet ve özel sektör tahvilinde 725 milyar liraya yakın satış yaparken devlet tahvilinde varlığının ise yarısını alıp çıktı.