Türkiye'nin en verimli tarım sahası olan Çarşamba Ovası'nın ortasına kurulan biyokütle enerji santraliyle ilgili, yeni bir süreç daha başlıyor.
Daha önce iki kez bilirkişi raporu hazırlanan santral için, üçüncü kez hazırlanacak rapor için yeni bilirkişi heyeti oluşturuldu.
Heyette kimya, meteoroloji, ziraat, çevre mühendisliği, zooloji, hidrolik ve botanik anabilim dallarında görev yapan 7 profesör yer alacak.
2020 yılında hazırlanan ilk bilirkişi raporu; 'dostlar alışverişte görsün' misali, üstünkörü, kopyala-yapıştır hazırlanmış bir rapordu.
Bu rapor sayesinde mahkemenin santral için verdiği yürütmeyi durdurma kararı yok sayıldı, yine bu rapor sayesinde santrale vurulan mühür de kaldırıldı.
Samsun Çevre Platformu ve yöre halkının itirazıyla o rapor iptal edildi edilmesine de, atı alan Üsküdar'ı geçti. İkinci rapor çıkıncaya kadar, şirket santrali tamamladı, üretime bile geçti.
Ardından ikinci bir heyet daha oluşturuldu. Bilim insanlarından oluşan bu heyetin raporunda ise biyokütle enerji santralinin Çarşamba Ovası'na, yöresine, toprağına, havasına, suyuna vereceği büyük zararlar, bütün açıklığıyla ortaya konuldu. Raporda; "Bu santral ÇED raporu alınmadan çalıştırılamaz" hükmüne varıldı.
Ama nafile!
Danıştay 6. Dairesi, Oltan ve Köleoğlu Enerji'nin Samsun 3. İdare Mahkemesi’nce 21 Eylül 2021’de verilen ‘ÇED Gereklidir’ kararının bozulmasını temyizen istemine olumlu yanıt vermesi üzerine, yeni bilirkişi heyeti atanmasına kararı aldı.
İşte şimdi bu heyet, 25 Temmuz saat 11.00’de santralde incelemelerde bulunacak. 45 günlük süre içerisinde de raporunu tamamlayıp mahkemeye sunacak.
Başından beri her türlü hukuksuzluğun döndüğü bu santral meselesinde neler neler yaşandı, hatırlayalım;
Hiç kimsenin haberi olmadan gittiler; santral kurulumu için, 'ÇED raporu gereksiz' olurunu da alıp, 'imar planı' hatta ruhsatı bile olmadan santral inşaatına başladılar. Bir şey diyen olmadı.
Samsun Toprak Koruma Kurulu'nun sadece hammadde açık depolama sahası için tarım dışı amaçla kullanma izni verdiği ortaya çıktı ama onlar santral yaptılar. Yine bir şey diyen olmadı.
Çarşamba Belediye Meclisi'nin şirkete santral için değil, depo ruhsatı verdiği ortaya çıktı. İnşaat yine de devam etti.
Santralin imar planlarını onaylayan Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partili üyeleri, meclise sunulan 1-2 sayfalık bilgiyle imar planına evet dediklerini, santral dosyasının tamamını görmediklerini ifade edip, “Kandırıldık” dediler. Yine sesini çıkaran olmadı.
Santral şirketinin basına ve birçok STK temsilcisine rüşvet teklif ettiği, bazılarının kabul ettiği söylentileri kentte aylarca sürdü hatta Terme ve Ayvacık Ziraat Odası başkanları, “Kim para aldıysa açıklayacağız. Bize de rüşvet teklif edildi, reddettik” dediler ama ifadelerine başvurulma gereği bile duyulmadı.
Samsun Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Başkanı, sunduğu raporla ‘Hukuk bu işe dur dedi, yetkililer de dur desin’ çağrısı yaptı. Şirket yetkilileri, “Bunlar hükümete olan düşmanlıklarını iş insanları üzerinde çıkarmaya çalışıyorlar” diyerek hedef saptırmaya çalıştı.
Yöre halkının yargıdaki hukuk savaşı sürerken, santral mühürlendi, buna rağmen inşaatın bir hafta daha devam ettiği ortaya çıktı. Yetmedi yeni bir mahkeme kararıyla mühür söküldü, santral yeniden kurulumuna devam etti.
Şimdi de 'bilirkişi raporu' üzerinden yapılan oyalamalarla süreci sürdürüyorlar...
Bu ülkede artık hiçbir şeye şaşırmıyorum şaşırmasına da bizi biz yapan, hepimizi bir arada tutan 'hak, hukuk, adalet' çiğneniyor, ona yanıyorum!