Piyasada nakit darlığı arttıkça reel sektör, dışarıyla rekabet etmekte zorlanınca iş dünyası yani sanayici, siftah yapmadan dükkanını kapatınca esnaf, 17 bin 2 lira olan asgari ücretle evini geçindiremeyen işçi, 12 bin 500 TL gibi komik bir rakama mahkum edilen emekli…
KOBİ'ler, işletmeler sokaktaki vatandaşlar, kredi ve burs fiyatlarının arttırılmasını isteyen öğrenciler...
Aklınıza kim gelirse gelsin herkes mevcut ekonomik şartlarda iktidardan bir beklenti içerisinde.
Bakın daha dünkü yazımda yazdım, DEİK Başkanı ne diyordu, iş dünyası moral ve umut bekliyor.
Sadece onlar da değil…
Önceki dönemlerdeki kredi bolluğuna alışanlar, krediler üzerindeki kısıtlamaların gevşetilmesini istiyor.
Kontrollü kur politikasının uygulandığını bilen ihracatçılar ‘‘Dolar kuru 37 olsun’’ istiyor, işlerinin çok zayıfladığını söyleyen gayrimenkul ve otomotiv sektörleri, faiz indirimi için bastırıyor.
Herkes taleplerinin peşinde.
Peki, bu taleplerinin iktidarda bir karşılığı var mı?
Merkez Bankası'nın dünkü Para Politikası Kurulu sonrasında yaptığı açıklamanın satır aralarını iyice okursanız, bu taleplerin karşılanması mümkün değil!
PPK'nın açıklama metninde faiz yüzde 50'de sabit tutulurken, olası bir faiz indirimine gidilmesi için erken olduğu mesajı verilirken, ‘ihtiyatlı duruş'un süreceği de tekrarlanıyor.
Niye ihtiyatlı duruş sergiliyoruz, enflasyon daha da alıp başını gitmesin diye elbette.
Bu taleplerin karşılanması enflasyon beklentilerini daha da kötüleştirir de ondan.
Enflasyon düşmeden diğer makroekonomik göstergeler yerli yerine oturmaz da ondan.
Yani Merkez demek istiyor ki; "piyasalar durgunmuş, faizin yüksekliğinden yakınanlar her geçen gün artıyormuş, bunların hiçbirisi beni ilgilendirmez, ben enflasyona bakarım.”
Tamam Merkez Bankası fiyat istikrarından sorumlu ve bu mesajı vermesinde yadırganacak bir durum elbette yok. Ama işin bir de Maliye tarafı var elbette. Orada hala ağır aksak yürüyor işler.
Bakın temmuzdan beri sigara fiyatlarına üç kez zam geldi. Elektrik ve doğal gazda fiyat artışları yapıldı. Otoyol ve köprü geçiş ücretleri artırıldı.
Daha önümüzdeki aylarda petrol fiyatlarında yaşanması olası durumlar var.
Yani sadece para politikasıyla enflasyon düşürülemiyor ki. Maliye de işin içinde olmalı.
Çok kazanandan çok vergi alamıyorsunuz, kamuda tasarruf diyorsunuz hala kamunun harcamalarında bir milim gerileme yok, yapısal reformda bir ilerleme yapamıyorsunuz, hele de üretim. Üretim olmazsa zaten işiniz yaş.
Bakın sonbahara şunun şurasında ne kaldı ki.
Enflasyonda daha sonbaharı yaşamadık bile.
Ne diyor Usta şair Cemal Süreya "Sonbahar sanattır. Diğerleri mevsim."