Toprak Mahsulleri Ofisi..
2. Dünya Savaşı'nın ayak seslerinin duyulmaya başlandığı o günlerde 1938 yılında, milletin ürettiği
buğdayın heba olmaması, fiyatının normalin altına düşmesinin ve tüketici halk aleyhine
yükselmesinin engellenmesi amacıyla kuruldu.
Kuruluş kanununda da buğday piyasasının korunması ve düzenlenmesi kapsamında devlet tekelini
yürütmesi görevi verildi TMO'ya.
TMO’nun bugün limanlar ve yoğun üretim alanları dikkate alınarak imal edilmiş çeşitli cins ve
tonajlarda yurt sathında 4 milyon ton civarında kapasiteye sahip kapalı deposu bulunuyor.
1939 yılından itibaren de TMO'ya arpa ve yulaf, çavdar, mısır ve pirinç olmak üzere; bitkisel ve
hayvansal yağlar, et ve balık, yonca tohumu ve bakliyat ile fındık alımı görevleri de verildi.
Hatırladığım kadarıyla 2006 yılında bakanlar kurulu kararıyla fındık alımı uygulaması kaldırıldı.
Fındıkta fiyatının serbest piyasada belirlenmesi uygun görüldü. Son yıllarda ise fındık fiyatında
'alavere dalavere' işleri ortaya çıkınca da tepkiler üzerine yetkili olmasa da yeniden fındık alımına
başladı TMO.
Şu anda bizim asıl konumuz ise buğday.
Zira, TMO'nun kuruluş amacı buğday alımı.
CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel önceki gün, oldukça dikkat çekici bir iddia ortaya attı. Türkel'in
iddiasına göre, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) buğday alımı yapmıyormuş.
Hatta üreticiden gelen şikayetler üzerine bizzat kendisinin TMO'yu arayarak, randevu almak istediğini
ama görevlilerce alımın olmadığı, 31 Ağustos tarihten sonra alım yapılacağının söylendiğini ifade
ediyor.
Bu iddialar doğruysa inanılır gibi değil.
Çünkü TMO Haziran ayı başlarında yaptığı resmi açıklamada, işyerleri veya lisanslı depolar üzerinden
TMO’ya buğday ve arpa satan üreticilere ton başına buğdayda 1000 lira, arpada ise 500 lira ilave
hububat alım primi verileceğini duyurmuş ancak üreticilerin bu uygulamadan yararlanmaları için
ürünlerini 1 Eylül'e kadar TMO'ya satmaları gerektiğinin altını çizmişti.
Yani çiftçinin, ürettiği buğdaydan prim alabilmek için 1 Eylül'e kadar buğdayını TMO'ya satması
gerekiyor.
Aksi taktirde Samsunlu üretici buğdaylarını serbest piyasada daha düşük fiyata satmak zorunda
kalacaklar.
Bir taraftan Rusya'dan Ukrayna'dan gemilerle buğday ithali yapılacak diye dört gözle gemi yolu
gözleyenler, kendi üreticisinin elindeki buğdayı almak içinse, işi yokuşa sürüyorlar.
Buğday alım fiyatı zaten düşük bir de üreticiye randevu vermeyerek, tüccarın, zahirecinin kucağına
mı atmak istiyorsunuz?
Üstüne üstlük prim ödemelerinden de yararlanamayacaklar.
TMO yetkilileri ve Tarım Bakanı açsınlar TMO'nun kuruluş kanununu iyice okusunlar. Hatta sular
seller gibi iyice ezberlesinler.
Türk çiftçisinin canına okuduğunuz yetmedi mi?
Aklınızı başınıza alın, açın randevuları!