Bugünlerde herkes ekmeği konuşuyor.
Hemen hemen her vatandaşın günlük aldığı ekmek Türkiye’nin gündemine oturmuş durumda.
Önceki gün Ankara’da bazı bakkallar kar etmediklerinden dolayı ekmek satmadı, bazı fırıncılar da kar etmediklerini gerekçe göstererek bakkallara ekmek vermedi.
Çok şükür Samsun'daki fırıncılar daha insaflı.
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Eyüb Güler dün Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit, Çarşamba Fırıncılar Odası Başkanı Esat Akkaya ve Bafra Fırıncılar Odası Başkanı Temel Bektaş'ı da alarak, fırıncılarla toplantı yaptı.
Konunun hassas olması nedeniyle toplantı, başından sonuna kadar basına açık olarak gerçekleştirildi.
Basın toplantısında hem Eyüb Güler'in hem de Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit özetle;
"4 ay önce ekmeğin fiyatını 2 lira yaparken, unun çuvalı 150 TL'ydi şimdi 300 lira,
-Dolar kurundaki artışa bağlı olarak unun fiyatı da her gün değişiyor. Biz de böyle bir durumda bakkala ekmek veremeyecek duruma geldik, hatta evimize ekmek bile götüremeyecek haldeyiz.
-Mayanın kilosunu 90 liradan alıyorduk, şimdi 150 liradan alıyoruz.
-Odunun tonu bin lira oldu.
-Sanayi doğal gazına yüzde 48 zam geldi.
-Mazotun litresi 8 lira 70 kuruş.
-Asgari ücrete zam geliyor, arkadaşlarımızın iyileştirmesi yapılacak." dediler.
Anlattıkları şüphesiz doğru ama bütün bu yaşananların temelinde yatan asıl gerçek, Yılmaz Yiğit'in tek bir cümlesinde saklı.
Dedi ki Yılmaz Yiğit, “Şu anda yediğiniz ekmeğin yüzde 80'i ithal undan yapılıyor.”
Yani sofralarımızın temel gıda maddesi ekmeği biz aslında 'dolar'la yiyoruz.
Hani birileri 'maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz' diye dalga geçiyor ya…
Soframıza ekmek, yurtdışından satın aldığımız ki özellikle de Rusya'dan ithal ettiğimiz 'buğday' ile geliyor.
Ne dramatik bir gerçek değil mi?
Kendi kendine yeten bir ülkeden, buğdayını bile üretemeyen bir ülke durumuna gelmenin acı sonucunu bugün milyonlar olarak hep beraber yaşıyoruz.
Yediğimiz ekmeğe bile 'dolar' bulaşmış durumda.
Samsun'da son alınan kararı ekmeği küçülttük. 200 gram ekmeği 2 liradan yiyeceğiz.
Ama bu fiyat da bir aylığına.
Fırıncılar yılbaşında yeniden toplanacaklar, bir çuval unun durumuna göre yeniden fiyat belirleyecekler.
Bir ay sonra ekmeğin fiyatı belki 3 lira belki de 4 lira olacak. Doların kaç lira olacağını kim bilebilir ki?
Bu arada dolar dün 13 liraya dayandı.
Küçük tasarruf sahipleri Ayşe Teyze, Ahmet amca enflasyonun 5 puan altında mevduat faiziyle paraları eriyip fakirleşirken, müteahhitler, zengin işadamları düşük faizli kredi ile servetlerine servet katarak zenginleşiyorlar.
Freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz.
Sonumuz hayrola!
***
Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü özlem ve minnetle anarken, her zaman sevgiyle andığımız, saygın kişilikleriyle yüreklerimizde yaşattığımız tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularla kutluyorum.