CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel'in, “Ne olur Suriyelilere evinizi satmayın” çağrısıyla yeniden alevlendi Suriyeli mülteciler meselesi…
Türkel'e yanıt da AK Partili muhatabından geldi. AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu da, "Samsun’da, Suriye uyruklu gerçek kişilere gayrimenkul satışı yapılmamıştır. Ayrıca mevzuata göre Suriye uyruklu kişilere gayrimenkul satışı yapılmamaktadır" diye yanıt verdi vermesine de kazın ayağı ne Türkel'in ne de Aksu'nun dediği gibi.
Bu meselede her zaman söylüyorum; büyük resmi görmek gerek.
Hatırlatalım; Suriyeliler Türkiye'ye ilk olarak 29 Nisan 2011’de girmeye başlamışlardı.
Neden?
10 yıl önce BOP'un yani Büyük Ortadoğu Projesi'nin 'üst aklı', barış yanlılarının anlam veremediği bir biçimde, Türkiye'yi Ortadoğu'daki savaşın içine çekti.
Bu durum; ABD'deki üst akılın iplerini tuttuğu PKK ve IŞİD eylemlerinin de ülkeyi sarması anlamına geliyordu.
'Üst akıl', her türlü barışçıl ve demokratik söylem ve hareketi baskılayarak, savaşın aktörlerine, onların kendi özel amaçları ile uyumlu roller ve çıkarlar dağıtarak savaş içinden Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek istedi. (Hala da istiyor.)
Türkiye o süreçte ardı ardına patlayan bombalar ve katliamlarla adeta bir kan deryasının içinden geçerek bugünlere geldi. 15 Temmuz CİA-FETÖ darbe süreci de bunun üstüne tuz biber oldu.
Yani Türkiye, BOP ve 'Stratejik Derinlik' politikalarından çok çekti.
İşte o politikaların sonucu olarak, bu mülteciler meselesi de bizim sırtımıza bindi, bildirildi.
Mültecilerin Türkiye’ye girmeye başladıkları dönemde toplam sığınmacı sayısı (uluslararası koruma altındaki kişi) 58 bindi.
Şu anda bu sayı 4 milyonun üstünde. Türkiye’deki Suriyeli sayısı ise 3.8 milyon civarında. Suriyelilerin yaklaşık 100 bini Türkiye’de ikamet izniyle yaşıyor. 110 bin civarında da vatandaşlığa alınan Suriyeli olduğu biliniyor.
Türkiye'nin Suriye'de IŞİD tehdidi nedeniyle 'meşru müdafaa yapması ve sınır güvenliğini sağlaması en doğal hakkıdır ve yurttaşlarının can güvenliği açısından görevidir' düşüncesiyle kara harekatlarına hep olumlu baktım.
Ve gelinen süreçte, Türkiye artık sırtına bindirilen bu yükten artık kurtulmak zorunda.
Sınırlarını IŞİD'den temizlediğine göre, 4 milyona yakın Suriyeli mülteciyi artık o alana yerleştirerek, ülkelerine dönüşlerini sağlamalı ve güvenliğini sağlamalı; vakti gelince de Suriye Devleti'ne devretmelidir.
Yani mesele öyle ev satıp satmamakla çözülecek gibi değil.
Bu arada asıl şu an ve gelecekte daha fazla tartışacağımız konu; Türkiye’de Suriyeli olmayan düzensiz göçmenler ve mülteciler.
Çünkü onların Türkiye'ye olağanüstü bir akını oldu. Türkiye’deki Suriyeliler, büyük ölçüde stabilize oldular. Onlarla ilgili toplumsal anlamda olsa da yönetimsel anlamda çok ciddi sorun yok.
Asıl sorun Suriyeliler dışındakiler. Afganlar, Pakistanlılar ve Iraklılar.
Samsun'da en fazla konut satışının yapıldığı yabancılar kimler dersiniz. Ben söyleyeyim; Iraklılar.
Bu arada Türkiye'deki Suriyeliler 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de geçici koruma statüsündeler.
Artık geri dönmeleri sağlanmazsa, Türkiye'de kalıcılığa doğru gidiyorlar.
Kalıcı hale gelirlerse…
Asıl gümbürdü de işte o zaman kopar!