Benzinin 1 litresi geçen yıl ocak tarihinde 7.25 liraya satılıyordu.
O tarihte hükümet enflasyonla mücadeleyi önemsediği için fiyatlar artmasın diye kur ve petrol fiyatlarından kaynaklanan zamları Özel Tüketim Vergisi'nden (ÖTV) karşılayıp, pompa fiyatlarına zam olarak yansımasını önlüyordu. O dönem, motorinin litresi 6.6 lira, LPG ise sadece 4 liraydı.
'Faiz sebep, enflasyon sonuç' denilerek, faizleri düşürme politikasına geçilip, enflasyon hedefi rafa kaldırılınca kur da uçtu.
Kurla birlikte akaryakıt ürünlerine de birbiri ardına zam gelmeye başladı. Öyle ki eşel mobil sistemini uygulamaya yetecek ÖTV payı kalmadı. Kur ve petrol artışı kaynaklı tüm zamlar direkt pompa fiyatlarına yansımaya başladı.
Sonuç olarak bu yılın ocak ayına gelindiğinde benzinin litresi 13.56 liraya, motorin 13.69 liraya, LPG 9.06 liraya fırladı.
Akaryakıt fiyatlarında zam yağmuru bununla da kalmadı. Sadece Mart ayı içerisinde benzin ve motorin fiyatlarına 7 kez zam geldi.
Şu anda Samsun'da kurşunsuz benzinin litresi 19,84 TL, motorin 22,39 TL'den satılıyor.
Zamlara yetişemeyen otomobil sahipleri, araçlarına binemez hale geldiler ve toplu taşımı kullanmaya başladılar.
Amaaa…
Bu zamlardan en fazla etkilenenler özellikle servisçi, dolmuşçu, otobüsçü, kamyoncu, taksici esnafıyla çiftçilerdi.
Samsun'da da üst üste gelen zamlar nedeniyle 20 Ocak’ta toplu taşımaya yüzde 25’lik bir artış yapılmıştı ama özellikle dolmuşçu esnafı bu artıştan da memnun kalmadı.
UKOME önceki gün, yeni bir düzenleme yaparak Samsun'da toplu ulaşıma yüzde 30 zam yapılması kararı aldı. Buna göre toplu ulaşımda 5 TL olan 1 kişi fiyatı 6,5 TL’ye, 4 TL olan öğrenci fiyatı da 5,25 liraya yükseldi.
Benzin fiyatları öylesine uçmuş durumdaki, toplu ulaşım yapan Samsun Büyükşehir Belediyesi zarar üstüne zarar ediyor.
Sadece şubat ayında belediye otobüslerinden elde edilen gelir, 2 milyon 248 bin TL iken, gider 6 milyon 406 bin TL. Yani Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin yatırımlar için kullanması gereken, 4 milyon 157 bin TL akaryakıt zamlarını sübvanse etmek için harcandı. Vatandaş burada da zararda anlayacağınız.
Buraya kadar anlattıklarım madalyonun bir tarafıydı. Madalyonun diğer tarafında ise her gün iş yerine, dükkanına, çalıştığı kuruma gitmek için toplu taşımayı kullanan binlerce Samsunlu var.
Bir ay önce 5 liraya çıkan dolmuş ücretini bile karşılamakta güçlük çeken Samsunlu şimdi de 6.5 lirayı ödemek zorunda.
Sonuç olarak geldiğimiz durum içler açısı. Vatandaş doğal gaz zamları nedeniyle bu soğuklarda bile doğalgazı yakmaktan imtina ediyor, elektrik zamları yüzünden televizyon ışığında oturuyor, çarşı pazardaki zamlar yüzünden pazar çantasını dolduramıyor, tenceresini kaynatamıyor, ete yapılan zamlar yüzünden et alamıyor.
Şimdi ise işe gitmek zorunda olmasa evinden çıkamayacak duruma geldi. Mutfağından, diğer giderlerinden kısıp ulaşım giderlerine bütçe ayırmak için cebelleşiyor. Emekli zaten kıpırdayamayacak durumda.
Böyle yaşamayı kimse hak etmiyor!