Önce hatırlatalım; Türkiye'de asgari ücret şu an 17 bin 2 lira.
Bu ücrete 2024’te, 2023’teki gibi ara zam uygulanmadı.
1 Aralık'ta ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere toplantılarına başlayacak.
Ama öncesinde tartışmalar da başladı.
Her kafadan bir ses çıkıyor. Kimileri yüzde 25, kimileri yüzde 30 zam yapılacağını öne sürüyorlar.
Hatta son olarak 28 Ekim’de 126 akademisyen bir bildiriyle ‘yüzde 25 zam planının bilimsel ve sosyal açıdan kaygı verici’ olduğunu duyurdu.
Bütün bu tartışmalar devam ederken, şu anda hiçbir anlaşmamız olmadığı hatta bir anlaşma yapmamak için büyük bir direnç gösterdiğimiz IMF'den enteresan bir açıklama geldi.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye misyonu başkanı Jim Walsh, Türkiye’nin asgari ücrette geçen yılki gibi ‘enflasyonun ciddi şekilde yükselmesine yol açacak’ bir artış "yapmaması" gerektiğini söyledi.
Geçen yıl asgari ücrete yüzde 49,1 artış yapılmış ve 17 bin 2 liraya yükselmişti.
Yani IMF dedi ki; Türk-İş'in verilerine göre ekimde dört kişilik aile için açlık sınırı 20 bin 432 lira, yoksulluk sınırı ise 66 bin 553 liraya çıktı ama siz yine de geçen yılki gibi bir zam sakın yapmayın. Yoksa enflasyon yükselir.
Ardından Bloomberg de ABD’de yatırımcılarla görüşen Merkez Bankası (MB) Başkanı Fatih Karahan’ın ‘yüzde 25 civarı asgari ücret artışının enflasyonla uyumlu olacağı’ mesajı verdiği öne sürüldü.
Washington’daki IMF toplantısına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise bir soru üzerine, "Sendikaların, işverenlerin ve hükümetin rekabet gücünü belirli bir düzeyde koruma konusunda duyarlı olacaklarına eminim. Bu nedenle herhangi bir rakam hakkında konuşarak süreci önceden yorumlamak doğru olmaz" dedi.
Asgari ücretle ilgili bir açıklama da Patronlar Kulübü TÜSİAD'ın Başkanı Orhan Turan'dan geldi. Turan'ın sözleri biraz daha dikkatli, bir rakam telaffuz etmemiş, “İşveren ve işçi sendikalarının uyum içinde karar vereceklerini tahmin ediyorum” demekle yetinmiş.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da asgari ücret konusunda konuşan patronlar arasına katılanlardan. Gürsel Baran da ‘asgari ücrette yüzde 25 civarı zammın 2025 enflasyon görünümüyle uyumlu olacağı’ görüşünde.
Görünen o ki aralık ayındaki toplantılar daha başlamadan kamuoyu düşük bir zam oranına alıştırılmaya çalışılıyor.
Bakın bu ülkede dana dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in ekim ayı enflasyon verileri açıklandı. TÜFE, ekimde yüzde 2,88 arttı. Yıllık bazda yüzde 48,58’e geriledi.
Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG ise aylık enflasyonu yüzde 5,57, 12 aylık enflasyonu yüzde 89,77 olarak hesaplamıştı.
TÜİK, enflasyonu eylülde aylık yüzde 2,97, yıllıksa yüzde 49,38 olarak açıklamıştı.
TÜİK'in enflasyon rakamları bizim enflasyon rakamlarımıza uymadığı bir yana, 10 aylık enflasyonda TÜİK oranı ENAG'ın ancak yarısı kadar olabiliyor. Bu da hayli dikkat çekici.
Buna rağmen, ‘asgari ücreti düşük tutma korosu’ ki buna ekonomistler 'asgari ücreti düşük tutma lobisi' diyorlar, 'Yüzde 25 zam' konserlerine devam ediyorlar. Görüşüm; bu koroyu aralık sonuna kadar dinlemeye devam edeceğiz.
Yozgatlının kulakları çınlasın;
"Türkiye Türkiye olalı böyle zulüm görmedi!"
HAVALAR SOĞUDU, 'KAYYUM' AYAZI
Şu sıralar Rusya'dan soğuk hava Türkiye'ye giriş yapmaya başladı. Vatandaş endişeli bir halde kombilerinin düğmesine basarken, Türkiye gündeminde de buz gibi bir siyasi gündem yaşanıyor.
31 Mart seçimlerinden sonra başlayan 'normalleşme' adımları, ne olduysa bir anda 'anormal' günlere evrildi yine.
Bir taraftan kayyumlar bir taraftan belediye önlerinde nöbetler, diğer tarafta siyasiler arasında hakaretlere varan ağız dalaşları ve yine kutuplaşmalar.
Daha bir hafta önce terörün bitmesi ve terör örgütünü lağvetmesi karşılığında, terörist Abdullah Öcalan'ın TBMM'de konuşması davetlerinin yapıldığı bir ortamda, seçilmiş belediye başkanları (Esenyurt'tan sonra, Mardin, Batman, Halfeti) terör örgütü PKK ile bağlantılı oldukları iddiasıyla görevden alındı ve bu belediyelere kayyum atandı.
Rusya'dan gelen soğuk hava Türkiye'ye giriş yaptı demiştim ya, anlaşılan önümüzdeki süreçte bizi daha da soğuk günler bekliyor. Tüm soğukseverlere müjde olsun!