Ortaçağ’ın katı cehalet döneminde, bilim uğruna ölümü göze alan Giordano Bruno, Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların başında geliyordu. En çok sevdiğim sözlerinin başında, "Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider” sözü yer alır.
Peki ilk yanlışı düzeltmenin hiç mi yolu yok diye düşündüğümde ise dünyanın en önemli romancılarından Dostoyevski'nin şu sözlerini hatırlarım:
“Yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın çünkü mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar.”
Bu iki büyük adamın sözlerinin doğruluğunu bizler yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, ne yazık ki yaşayıp gördük, acı bir şekilde tecrübe ettik.
Nasıl mı?
21 Aralık 2021’de başlayan "faiz sebep enflasyon sonuç" denilerek dünyaya tanıtılan ve bütün iktisatçılar tarafından alay edilen milli ekonomi politikamız sayesinde.
Güya; ekonomimiz şaha kalkıp, fırlayıp uçacaktı ama biz uçurumdan aşağıya doğru yuvarlandık.
Faizleri indirdikçe, enflasyonu patlattık, turu zıplattık, bütçeyi tek kelimeyle dağıttık, rezervleri erittik,
Adına "Kur Korumalı Mevduat" denilen sistemi de yanımıza alarak, “heterodoks” bir trene bindik.
Makinistimiz gözlerindeki ışıltıyla yolunu raylara diken Nureddin Nebati'ydi. Yüzde 8,5’lik faizle giderken, yol bitince anladık ki yanlış trene binmişiz.
Yani makinistimiz ise geri çağırdığımız Mehmet Şimşek'ti. Bizi, pardon trenimizi 'rasyonel' bir zemin olan tren raylarına geri oturtmasını istedik.
O da önce trenin bakımını yapmak istedi ve faizin yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye çıkarıldığı süreçte, enkazı kaldırmaya çalıştı, hala daha bununla uğraşıyor.
Ama ne hikmetse çevresi "yok trene dokunma", "enkazı kaldırma" diyenlerle dolu adeta. Baksanıza şimdi de “dünya faiz indiriyor” gerekçesiyle, "yok faiz ağustosta inecek, yok eylülde inecek, yok 2025 başında inecek" feveranıyla, kendileri görünmeyen ama sesleri duyulan bir koro çıktı ortaya.
Bu ısrar neden? Faiz elbette bir gün indirilmeye başlanacak. Böyle duracak değil elbette.
Bütün dertleri faizi geri indirmek. Niye? Dertleri doları fırlatmak da ondan.
Vatandaş Türk Lirası'na rağbet etmeye başlamışken, faiz indirerek doları zıplatacak hamleler yapmanın alemi var mı?
Bakın dolarak tavşan gibi yerinde zıp zıp zıplıyor. Bir elden kaçarsa, tutmak için kaç trilyon lira saçacağınızın hesabını yapabilir misiniz?
Hele de Kur Korumalı Mevduat gibi bir sistemde, oracıkta patlamaya hazır bir bomba gibi dururken.
Faizi erkenden indirirseniz ne olur biliyor musunuz?
Merkez Bankası'nın zor bir hal toplanan rezervleri yeniden hızla erir, piyasa ile politika faizi makası açıldıkça açılır.
Bu durumda da zaten aylardır baskılanan döviz, dizginlerinden boşalır, dolarizasyon dört nala atağa geçer.
O yüzden faiz ne zaman inecek sorusunun yanıtı belli. Çünkü tek bir cevabı var;
Faiz inecek amaaaa;
Zamanı gelince!