"Birazcık Nezaket" başlıklı yazımı,
30 Nisan'da kaleme almıştım!..
Yazımda;
370 çalışanı olan bir firmanın denetleme aşamasında yaşamaması gerekenleri sizlerle paylaştım...
Dün de bu yazı ile ilgili bir yorum geldi!..
Tabii ki gelecek,
Okuyucularımız da eleştirilerini yapacak!..
Bunda hiç bir sakınca yok, aksine mutluluk verir!..
Fakat;
Bu eleştirileri yaparken kantarın topuzunu kaçırıp,
Aba altından sopa göstermeyecek!..
TEHDİT etmeyecek!..
Şimdi;
Bu okuyucumun rahatsızlık duyduğu bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum!!..
Bakalım;
Bende mi bir hata var, yoksa okuyucumuz peşin hükümlümü!!!..
".......İkisi orta yaşlı, ikisi genç dört memur,
Kapılarından içeri girdi...
Hiçbir belge göstermeden;
Sert bir tavırla 'Biz görevliyiz... Burada SSK'sız işçi çalıştırıyor muşsunuz... O'nu tespit etmeye geldik' dediler...
Firma sahibi;
Odada bulunan çalışanlar şaşırdı!..
Şaşırmaları;
Memurların davranış biçimleri!..
Çünkü;
Bu firma kuruldu kurulalı, böyle bir vahamet yaşamadı...
Tabii ki;
Çok defalar devlet görevlileri geldi, denetlemesini yaptı...
Fakat;
Her şey kural-kaide ve de nezaket içerisinde...
Neyse!..
Tek tek işçilerle görüşmeler başlıyor!..
SSK dokümanları falan filan her şey didik didik inceleniyor!..
Sonuç;
SIFIR çıkıyor!!!..
Tek bir SSK'sız eleman dahi bulamıyorlar!...
Geldikleri gibi, gidiyorlar!..
Ancak;
İki gün sonra çat kapı üç bayan memur daha!..
-Biz devlet memuruyuz!..
İyi hoş geldiniz!..
Çay-kahve ne içersiniz?..
-Hiçbir şey içmeyiz!!!..
-Siz burada mesai parası ödemeden işçi çalıştırıyor muşsunuz?..
Nerden, böyle bir suçlamaya kapıldınız?...
-Şikayet var?..
Kim şikayet etti?..
-Söylemeyiz!!!..
Haydaaaaa!!!!..
Yine aldılar baştan...
Tek tek işçiler çağrıldı...
Soruldu, soruşturuldu!..
Evraklar bakıldı!..
YOK!..
Mesai yapıp da parasını almayan tek bir işçi yok!..
Onlar da, geldikleri gibi gittiler!!!!!..
Aradan bir-iki gün geçti, geçmedi;
Kapı bu kez bir daha çalındı!..
'Ne OLUYOR' demeye kalmadan,
Gelenin;
SSK Müdürü olduğu öğrenildi...
Müdür bu olup bitenden habersiz;
Samsun'da en çok işçi istihdamı yapıp,
EKONOMİNİN DİP YAPTIĞI BU DÖNEMDE maaşını, vergisini, sigorta primini zamanında ödeyen,
Ayrıca da;
İhracat rekoru kıran,
Türkiye'nin yüz akı 500 firmadan biri olan bu firmaya TEŞEKKÜR etmeye geldiğini söylüyor…”
Evet!..
Benim yazdığım yazının temeli bu!..
Şimdi;
'Devletin Memuru' başlığı ile yorum yapan arkadaşımız bakın ne diyor?..
“Sayın yazarın yazısında bahsettiği şirket ve denetmenler kim bilmiyorum ama görmeden bilmeden sadece işverenin anlatımıyla böyle bir yazı kaleme alınması büyük vehamet...
Sanki orda olay anında şahit olmuş gibi devletin denetim elemanlarını aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir üslupla yazı kaleme alınması basın ahlkanı da yakışmaz...
Ayrıca hangi SGK müdürü işyerine giderek teşekkür yazısı vermiş bunun da açık***ması lazım. Kaldı ki şikayet yoksa kimse kafasına göre iki kere aynı işyerini denetlemez, denetleyemez. Söz konusu yazının yanlı ve iftiracı bir dille yazılması hatalıdır ve takipçisi olunacaktır.”
Birincisi;
Ben yazımın hiçbir bölümünde kurum veya memur ismi hatta hatta işletme ismi dahi vermedim...
Ayrıca da;
Devletin hiç bir memurunu küçük düşürücü, aşağılayıcı kelime kullanmadım...
YOK!!!!..
İkincisi,
Bir gazeteci yazı yazarken konunun geçtiği yerde bulunmak gibi bir zorunluluğu yoktur...
Mantıken de olamaz!!!!..
Öyle olsa;
Bir milyon Hayati Kaynar olması gerekir!..
Üstelik iletişimin uçtuğu yerde, 'KAMERA' diye bir teknoloji varken!..
"SSK müdürü TEŞEKKÜR YAZISI VERDİ" bölümüne gelince,
Ben, SSK Müdürü,
Türkiye'nin yüz akı 500 firmadan biri olan bu firmaya TEŞEKKÜR etmeye geldiğini söylüyorum... Belge verdi demiyorum!..
Hangi SSK Müdürü? sorusuna gelince,
Açıklamam da sanırım mahsur yok!..
ÇARŞAMBA!!!!..
Açıp sorabilirsiniz!!!!..
Şimdi bu amcam bana;
Basın Meslek İlkelerini öğreteceğine,
Keşke yazıyı bir daha okuyup, ne demek istediğimi anlayabilseydi!..
Belli ki; devlet adabını pek öğrenememiş!!!!..
Oysa devlet memurluğu görevi son derece kutsal olmakla birlikte asla ve asla
İntikam ve hırs gütmez!!!!..
Ayrıca görevin ana teması da;
VATANDAŞA YARDIMCI OLMAK, KORUYUP, KOLLAMAKTIR!!!..
Devlet Makamı;
EGO TATMİN MAKAMI DEĞİLDİR!!!!..
Şimdi;
Takip istiyorsa,
Buyursun gelsin, bizim gazeteyi takip etsin!..
Yalnız, TEHDİT ETMESİN!!!!..