Şehirlerle anılan mekanlar vardır.
O mekanlar ki o şehirle bütünleşmiş;
Hatta şehir dışından gelenlerinde diline pelesenk olmuştur.
Samsun'un Çiftlik Caddesi de işte bu kentin ve bu kent ile anılan, dilden dile dolaşan cıvıl cıvıl bir mekanıydı bir zamanlar…
Ticaret orada dönerdi.
Gençler orada gezerdi.
Dostlar ve sevgililer orada buluşurdu.
Orada gezmek ve sıkış tıkış kaldırımında yürümek…
Arabayla bir değil, on tur atmak ayrıcalık ve de kendini özel hissetmenin haliydi.
Şimdilerde ise geçmişin kent hafızasında hatıraların sönük ve suskun başkenti haline geldi.
Yüzler silindi, şenlik dağıldı, dostlar gitti.
Siluet bozuldu.
Eski Çiftlik, ıssızlığın ortasında kaldı.
Geriye ise o günlerden sadece anılar kaldı.
Çiftlik Caddesi neydi, ne oldu!
***
Dünyanın neresinde olursa olsun kentin imajı ile böylesine bütünleşmiş ve böylesine bir misyonu üstlenen caddeler ve koridorlar korunur ve üzerine titrenilir.
Trafikten arındırılır.
Biz ise Çiftlik Caddesi’ni karanlığa ve yok oluşun girdabına bıraktık.
Bu şehrin kalbinin gümbür gümbür atacağı caddeyi varoşluğa sürükledik.
Vizyonsuz ve sığ yöntemlerle Çiftlik Caddesi’ni bitkisel hayata soktuk!
Öyle ki yıllardır cihaza bağlı yaşayan ve caddenin bu halinden hiç hasta ziyareti yapmadıkları için, bihaber olanlar da;
Durumun vehametinin farkına ancak şimdi vardı.
Önü ve arkası AVM'lerle kuşatılan, toplumun değişen alışkanlıkları ve tercihlerini gözardı edip, söz de 'Ortak Akılcı' rolleri ile Çiftlik Caddesi için yanlış tedavi uygulayanlar, gelinen noktada eserleri ile övünür mü bilemeyiz…
Lakin bizim onlara diyeceğimiz tek şey;
Oturup kına yakmalarıdır!
***
Şayet Çiftlik Caddesi yeniden bu şehrin atan kalbi olsun isteniyorsa...
Önce estetik olarak bu cadde nasıl ‘cazibe merkezi’ haline getirilir, bunun tedavi yöntemleri bulunmalıdır.
Bunun için de iyi bir doktora, ortak aklı harekete geçirecek, bu kent ile özde aidiyet bağı olanlara ihtiyacı vardır.
Çiftlik Caddesi’ni, kalıcı ve geleceğe dönük olarak hasta yatağından nasıl kaldırmalıyız?
Bugünden tezi yok bunun formülleri aranmalıdır!
Aksi takdirde 10 yıla kalmaz orası tamamen köhne bir yere dönüşerek, Ne İsa'ye ne Musa'ya faydası olmayan, herkesin kaçtığı, uzaklaştığı gitmeye korkacağı bir yer haline dönüşecek!