Geçtiğimiz haftaki yazımda özgüven kazanmanın yolları üzerine fikir paylaşımında bulunmuştum sizlerle. Hepimizin hayatında önemli yeri olan bu yeteneğin çocukluk çağında kazanılmasının katma değerine değinmiştim. Bu hafta çocuklarımıza öz güven kazandırmanın yöntemlerini bir baba ve eğitmen olarak kendi penceremden paylaşmak istiyorum.
Çocuk yetiştirmek üzerine ne okusam, izlesem, dinlesem hep aklıma şu söz geliverir ‘’Dün ihtiyaç duyduğun yetişkin bugün sensin’’ Çocuklarımızın geleceğini konuşurken, hele de konu özgüvense bu etkili sözün aklıma gelmesi şaşırtmıyor beni.
Özgüven çocukların pusulasıdır ve onu ne kadar etkili kullanırlarsa, gelecekte yollarını bulabilmeleri o kadar kolay olur. Bu yetkinlik çocuklarımızın kendini tanıma, tamamlama yolculuğunun önemli adımlarından biridir. Bunu hayatlarına katabilmemizin adımlarını şöyle sıralamak etkili olacaktır;
- Özgüven geliştirmeye kendinden başlayan ebeveyn olun: Kendi özgüvenini geliştirmiş ebeveynler çocuklarına özgüven aşılamada çok daha kolay ve etkili yol alacaklardır. Çocuklarımıza bu önemli özelliğe sahip olduğumuzu ve onu doğru yönetebildiğimizi, sınırlarını doğru çizebildiğimizi gösterdiğimizde onlara bu özelliği aşılamamız çok daha kolaylaşacaktır. Çocuklar söylediklerimizi dinler, hayal güçleriyle ve engin zekâları ile harmanlarlar. Yaptıklarımız onlar için somut örneklerdir ve birçok öğretiden çok daha kalıcı etki yaratır. Kendi özgüvenimize yaptığımız yatırımın çocuğumuzun geleceği için de atılmış önemli bir adım olduğunu unutmamalıyız.
- Çocuğunuzu sevmek için bir sebebe ihtiyacınız olmadığını ona hissettirin: Sevmek, sevilmek her bireyin en önemli ihtiyaçlarından. Neşet Ertaş ne güzel söylemiş değil mi?
Gel sevelim sevileni seveni,
Sevgisiz suratlar gülmüyor canım
Nice gördüm dizlerini döveni
Giden ömür geri gelmiyor canım
Sevgi haktır seven alır bu hakkı
İçi güler dıştan görünür farkı
Bu pencereden baktığımızda çocuklarımıza koşul beklemeksizin göstereceğimiz sevginin önemi netleşiyor. Onlara sevgimizi sadece iyi şeyler yaptıklarında değil her koşul ve şartta hissettirirsek özgüvenleri adına çok önemi bir adım atmış oluruz. ‘’Seni sadece yüksek notların olursa, spor branşında, sanat ve edebiyatta ödüller alırsan değil sen olduğun için her koşul ve şartta seviyorum’’ demek hatadan korkmadan yeteneklerini keşfedebilecek bir birey yetiştirmenin anahtarlarından.
- Onlara önce siz güvenin: Özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirebilmemiz için onlara önce bizim güvenmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza vereceğimiz görev ve sorumlulukları çocuklarımızın yetenek ve gelişimine göre seçmemiz, bu görevlerden doğru öğretilerle çıkmalarını ve sonuçların olumlu olmasını sağlayacaktır. Bu esnada onlara duyduğumuz güveni hissettirmemiz çocuğumuzun da kendine güven duymasında kritik noktadır. ‘’Sen yapamazsın’’ ifadesi ile ‘’Bunu ilerleyen zamanlarda yapabileceksin’’ ifadesi arasında özgüvene katkı açısından çok ciddi fark vardır. Çocukluğun bir eksiklik ve acizlik dönemi değil, bir öğrenme ve gelişme dönemi olduğunu, adım adım ilerlenmesinin doğal olduğunu önce biz öğrenmeli ve çocuğumuza da öğretmeliyiz.
- Hatalardan ders almanın en önemli öğreti olduğunu unutmayın: Hatalardan ders alması, adım atmaktan korkmaması, hataların yaratabileceği fırsatları görebilmesi adına ona hata yaparak öğrenme fırsatı tanımalıyız. Yüzleştiği, çıktılarını gördüğü her hata çocuğumuz için etkili ve kalıcı bir öğrenme fırsatıdır. Deneyimimizle bu süreçleri yönetebilmesi adına çocuğumuzun yanında olduğumuzu ona hissettirmemiz önemlidir. Çekil yerine katıl ifadesini kullanan ebeveynler özgüven yolculuğunda çocukların en iyi yol arkadaşı olacaktır.
- Dengeli, doğru zamanda ve ölçülü taktir edin: Taktirde bulunma konusunda cimri davranmamız da gereksiz cömert olmamız da özgüven dengesi kurmasında çocuğumuzu zorlayacaktır. Çocuğumuzun karakterine uygun taktir yöntemleri geliştirmemiz doğru ruhsal dengeye ulaşması, yeteneklerini görebilmesi ve geliştirmesi için şarttır. Çocuklarımızı taktir etmemiz için başarılı sonuçlara ulaşmalarının şart olmadığını unutmamalıyız. Gösterdikleri çabanın, emek ve gayretin taktiri önceliklidir. Bunun hissettirildiği çocuklar başarılarının değil kendilerinin önemsendiğini hissederler ve özgüvenli bireyler olurlar.
- Yapıcı ve olumlu iletişim kurun: Çocuğumuzla kuracağımız yapıcı ve olumlu iletişim her alanda olduğu gibi özgüven kazanmasında da büyük rol oynar. Unutmayalım ki çocuklarımız hayatı öğrenme yolculuğunun başındalar ve onlarla iletişimde kullandığımız dilin öğretici, geliştirici ve teşvik edici olması gerekir. Çocuklarımızla yapmadıklarını değil yaparsa fayda göreceklerini, yapamadıklarını değil, geliştirmesi gerekenler olduğunu paylaşırsak özgüvenin doğru temeller üzerinde yükselmesi için büyük bir adım atmış oluruz.
Babalık deneyimimi, gözlemlerimi, bugüne kadar verdiğim yetişkin eğitimlerini, çocuklara ilişkin yer aldığım projeleri bu konuda okuduklarımı, dinlediklerimi, izlediklerimi gözden geçirdiğimde fikirlerimi böyle özetleyebilmem mümkün.
Çocuklarınızın özgüven yolculuğunda en yakın yoldaşı olduğunuz, onlarla sağlık ve neşe dolu geçirdiğiniz uzun yıllar dilerim.