Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal aktarıyor: "Çok sevdiğim şair Mustafa Karaosmanoğlu’ndan bir mesaj geldi. Mesajın başlığı: Türk Şiirinin Kalbi Durdu.”
Mustafa Karaosmanoğlu, Üstad Sezai Karakoç'un Yüce Allah’ın davetine icabet edişini böyle adlandırmıştı. Bir şairi en iyi başka bir şair anlar ve anlatır. Mustafa Karaosmanoğlu, hemen her görüşmemizde ‘Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine’ adlı şiirinde geçen “Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi” mısrasını hep Sezai Karakoç’un çok ama çok güçlü şiir diline örnek verirdi. Sezai Karakoç’un nasıl bir şair olduğuna ve Türkçeyi nasıl bir zirveye taşıdığına en güzel örnek gerçekten de bu mısra idi. Hemen her biri “incelik”, “nezaket”, “nezahet”, “letafet” ve “estetik” kokan şu kelimelere bir göz gezdirelim: “İpek”, “yumuşak”, “bağışlamak”, “merhamet”, “kalp”…
Bütün bu kelimeleri bir mısrada bir araya getiren kişidir Sezai Karakoç.
Sezai Karakoç aynı zamanda bizim filozof şairimizdir. Nasıl ki filozoflar dünyayı ve hayatı seçtikleri kendilerine özgü bir şifre (kelime) ile izah ederlerse, Sezai Karakoç da dünyayı ve hayatı “diriliş” kelimesiyle izah etmiştir. Karakoç’ta bütün yollar “diriliş”e çıkar. Dirilmek için öncelikle “ölmek”, yani dünyadaki hayatını sona erdirmek gerekir. Sezai Karakoç da ebedi diriliş eylemini gerçekleştirmek için bu dünyayı terk etti.
İslam medeniyetinde insanların suretleri (yani fiziksel varlıkları) pek önemli değildir. Asıl olan “siret”tir; yani ruhi varlık. Hz. Muhammet’i konu alan sinema filmlerinde Allah Resulü’nün fiziki varlığı gösterilmez; çünkü asıl olan Hz. Peygamber’in sureti değil, siretidir. Elbette Allah resulünün mübarek suretleri değerlidir. Ancak her fani gibi Hz. Muhammet’in sureti de fanidir. Ancak Hz. Peygamber’in hadisleri, sünnetleri ve Müslümanlara yaptığı tavsiyeler ebediyen yaşayacaktır.
Sezai Karakoç da Peygamberi bir hayat yaşamıştır. Asla suretini ortaya çıkarmamıştır. Ama her gün her fırsatta şiirleri, yazıları ve kitapları elden ele dilden dile dolaşmıştır. Bundan sonra da dolaşmaya devam edecektir. Sezai Karakoç asıl şimdi doğmuş ve de dirilmiştir.
Peygamberlerin örnek hayatları için Karakoç “Yitik Cennet” demiştir ve bu isimle çok değerli bir kitap yazmıştır. Günümüzde de kendisi başta Türkiye olmak üzere bütün İslam Aleminin “Yitik Cennet”idir. Bu cenneti bir gün mutlaka herkes bulmalı ve kavuşmalıdır.
Kendi mısrasını kendine uyarlayalım: “SEZAİ KARAKOÇ, İPEKLERE YUMUŞAKLIK BAĞIŞLAYAN MERHAMETİN KALBİYDİ.”
Rabbim mekanını cennet eylesin… Prof. Dr. Şaban Sağlık
Fatiha. Hem Adnan İpekdal Bey'e hem de Şaban Sağlık hocama şükranlarımla. Allah’a emanet olunuz.