Şairler bir milletin tecessüm etmesine imkân veren maddeyi üreten insanlardır. Bu madde üretildikten sonra artık o millet ne olur? Ebedîleşir, -kıyamete kadar diyelim, ebedileşmek bu kadar- kıyamete kadar o millet yaşar.
Grekler Osmanlı Devleti’nden ilk kopan unsurdur, Osmanlı Devleti parçalanırken ilk önce Yunanistan bağımsızlığını kazandı, 1826. Bu nasıl oldu dersiniz? Bu birinci derecede dille ama o dili taşıyan şiirle oldu. Yani Yunanlılar 1453’te devletlerini kaybettikten sonra bütün gayretleriyle dillerini kaybetmeme faaliyetine hız verdiler. Bunun semeresini de almışlar, yani devletleri yokken edebiyatları vardı ve o edebiyat onlara devletlerini tekrar kazandırdı.
Ama bilâkis tersi olmaz, tersi olmaz. Yani devletin olduğu için edebiyatın olmaz ama edebiyatın olduğu için devletin olur. Yani dünyada bakın, dünya kadar devlet var; ama edebiyatları yoktur. Ama kimin edebiyatı varsa er veya geç devleti olur. Bu edebiyatın da lokomotifi şiirdir, bütün dillerde, bütün kültürlerde, bütün coğrafyalarda.
Dolayısıyla bizim sen şairsin tabii böyle lâflar söyleyeceksin diyorsanız o zaman ben boşuna konuşuyorum. Yani ben gerçekten bir ikazda bulunmak üzere bu sözleri söylüyorum.
(İsmet Özel, Şiir Şiirle Örtüşmez) Dilimize, edebiyatımıza sahip çıkalım. Bu arada tabii ki edebiyat ve sanat üreten şair ve yazarlarımıza da sahip çıkalım. Dilimiz, edebiyatımız varsa bekamız olur. Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.