Samsunspor artık adım adım şampiyonluğa yürüyor. Bu yolda en önemli karşılaşmalardan biri hiç galip gelemediğimiz Sancaktepe maçıydı. Gökhan Alsan’ın ayağından bulduğumuz penaltı golüyle şeytanın bacağını kırmış olduk. Bu lig de rakibimiz yok, olmamalı.
Artık galibiyete alıştık, kulüp tarihimizin de rekoru on bir maçlık galibiyet serisiyle kırılmış oldu. Maç üzerine yapılacak yorum belli; Maçın bu düzeyde geçeceği daha önceden belliydi. İki takımda güçlü, fizikli mücadeleyi seven ekip. Gol yollarında etkili olan kazanacaktı. Uzun süren baskıyı üzerimizden atıp ilk yakaladığımız atak da Guido penaltıyı aldı, Gökhan gole çevirdi. 1-0 olsun bizim olsun dediğimiz maçlardan biriydi öyle de oldu.
Dikkat çektiğim konu farklı aslında. Elimizdeki mevcut kadronun önümüzde ki yıl için yeterliliği. Her yazımda eleştirel dille anlattığım bir husus vardı; Kadro kalitesi olarak bu ligin üzerinde bir takımımız var. Bu oyuncu kalitesi kolay hatta zor maçlarda dahi puan vermemeli. Keza ara transferde yapılan nokta transferlerle bu gerçekleşmiş oldu.
Ertuğrul hocanın da bu kadroyu iyi çalıştırması, gerekli oyuncuları gereken bölgelerde oynatması takım başarısını daha da fazla artırdı. Şimdi matematiksel olarak kesinleşmese dahi büyük bir aksilik olmazsa bu sene şampiyon olarak ligden çıkacağız.
Elimizde ki mevcut kadro bir üst lig de ne kadar fayda sağlar? Takımı baştan revize etmek mi başarılı olur yoksa eksik gördüğümüz noktalara yapılacak yerinde transferler mi başarı sağlar?
Elimizde bu ligin üstünde zamanında birinci lig görmüş oyuncu grubu var. Caner, Erkam, Yalçın, Ferhat, Gökhan Alsan, Guido, Bahattin, Atabey, Halil Çolak, Burak Çalık bunlardan bazıları. Bu oyunculardan yarıdan fazlası üst ligde takımı sırtlayacaktır. Bir de bunlara ek olarak altyapıdan yetişen ve transfer ettiğimiz genç oyuncu potansiyelimiz var.
Süper Lig’e çıktığımız ilk sezon hatırlamak gerekir ki genel menajer aracılığıyla transferin son üç gününde yapılan yirmi üç transferle lige başlamıştık. Belki bu oyuncular arasında gerçekten iyi ve faydalı oyuncularda vardı, ancak sezon içi hazırlığının eksik kalması, hocanın oyuncu yönetimi beceriksizliği vs. derken ligden düşmüştük.
Şimdi elimizde maddi güç de varken aynı hataya tekrar düşmeyelim. Hedefimiz önümüzde ki sene aynı ligde bir sene daha kalmamak olmalı.
Her ligin oyun anlayışı ve taktiği farklı. Birinci ligde şampiyonluk hedefleyen bir takımın olmazsa olmazı ki burada geçmişten tecrübelerimizle de pekiştirirsek hızlı, topu önüne aldığında kale içine kat edebilen siyahi kanat forvetler, orta sahada güçlü hem defans hem ofans yönlü oynayabilen orta saha hattı ve pivot santrafor görevini üstlenebilecek forvet.
Elimizde ki kadro ile bu bölgelere yapılacak nokta transfer bizi hedefe kısa yoldan ulaştıracaktır kanaatindeyim. Artık her kulvarda güçlü bir Samsunspor izleyecek tüm Türkiye. İstanbul’un ilçe takımlarına yapılan deplasman umarım beş yıl içinde Avrupa kupası için Kiev’e, Madrid’e olur.
Hedefimiz her zamankinden daha büyük.
Kilometrelere aldırmadan takımımızı yalnız bırakmayan büyük Samsunspor taraftarına sonsuz teşekkürler.