Tarihimiz boyunca atların bizler için önemi büyük...
Türk tarihinde atın kutsal sayıldığı bir gerçek...
Hatta nedir o söz...
At, avrat, silah...
Elbette ki ata bahşedilen önemin tarihsel gerçekliği ortada...
Atlar bizim için bir hayvandan ziyade, yoldaş...
Savaşta...
Tarımda...
Günlük hayatta...
Düğünde...
Cenazede...
Hep atlar var hayatımızda...
Atların günlük yaşamda kullanılması, sanayi devrimi sonrası gelişen teknoloji ile birlikte yavaş yavaş sona erdi...
Yerini otomobiller, motorlu araçlar aldı...
Tabii ki bu süreç, sanayisi gelişen Avrupa toplumlarında daha hızlı oldu...
Bizde ise 1970'lerin sonlarına doğru yavaş yavaş başladı...
Önce büyükşehirlerde başlayan bu değişim, Anadolu'ya ise biraz daha geç sirayet etti...
At ile ulaşım artık köylerde yük çekmekten öteye gitmez oldu...
Çünkü herkesin evinde neredeyse bir otomobil var artık...
En ücra köyde bile otomobil yoksa traktör var...
Hal böyle olunca, at bizim için bir "nostalji" malzemesi oldu...
Geriye sadece atlı eğitim veren özel kuruluşlar ve faytonlar kaldı...
İşte bu yazının geleceği nokta da, buydu...
Faytonlar her ne kadar nostalji ürünü gibi dursa da, aslında atlar için birer işkence olmaktan öteye geçmeyen araçlardır benim gözümde...
Ben çocukluğumda bir kez, ailemin zoru ile binmiştim faytona...
O günden beridir de binmedim, binmem, kimseyi de bindirmem...
Aynı tavrım sirkler için de geçerlidir...
Hayvanat bahçeleri için de...
İki oğlum var, ikisini de hayvanat bahçesine götürmedim hiç...
Götürmek gibi bir fikrim de yok...
Oralarla ilgili fikirlerimi bir başka yazıda paylaşacağım sizlerle...
Konumuz faytonlar...
İstanbul'da, Adalar mevkiinde hala kullanılan faytonlar bugün büyük tartışmalara neden oluyor.
Hayvanseverler, faytonların birer işkenceye dönüştüğünü, özellikle yaz aylarında bu hayvanların ölüme varacak derecede çalıştırıldığını dile getiriyorlar...
Bununla ilgili görseller, videolar var...
İzleyince yüreğiniz sızlıyor...
Hayvanseverler, fayton yerine, elektrikle çalışan modern araçların kullanılmasını öneriyorlar.
Çok mantıklı ve çevreci...
Ayrıca, fayton eskiden ulaşım ihtiyacı için kullanılan bir zorunluluktu...
Bugün ise değil...
Dolayısıyla, verilen tepkiler normal ve haklı...
İstanbul'daki durumun bir benzeri ise şehrimizde...
Sahil yolunda nostaljik faytonlar var...
Aynı sorunlar, onlar için de mevcut...
Evet, görüntüsü güzel, nostaljik ama...
Bu o atların çektiği acıyı değiştirmiyor...
Ayrıca, çevreye yaydıkları koku, tuvalet sıkıntısı, bir kirliliği de beraberinde getiriyor…
Buradan, yetkililere seslenmek bir hayvansever olarak görevimiz...
Teknoloji gelişti...
Dünya değişti...
Faytonlar, artık birer ulaşım aracı değil...
Nostalji yapacağız...
İki fotoğraf çekip, Instagram'da paylaşacağız diye...
Bu işkenceyi devam ettirmeyelim...
Gelin, bu acıya son verelim...
Atları özgürleştirelim...
Hem bize yakışan da...
Tarihimizin ayrılmaz bir parçası olan atlara sahip çıkmaktır...
Güzel haberlerinizi bekliyoruz...