Ne çok şey değişti değil mi hayatımızda? İş yaşamından, aile yaşamına kadar, pandemi süreci hayatımız devir daim etti. Normal olan anormal, anormal olan normalleşmeye başladı.
Tabii ki bu süreç ile birlikte, ülkemizin malum durumu sebebiyle adalet, eşitlik, hakkaniyet gibi sorunlar daha da ayyuka çıktı. Zaten bu konuda sabıkalı olan tarihimiz, pandemi süreci ile birlikte bir kez daha bizlerin yüzüne şamarı vurdu.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bahsedeceğim konu, hepimizi ilgilendiriyor, ilgilendirmek de zorunda. Eğitim artık uzaktan yapılıyor. İlk öğrenimde ve orta öğrenimde bir kaç sınıf haricinde, tüm dersler artık EBA üzerinden ve online olarak gerçekleşiyor. Buraya kadar her şey ‘normal’ ve olması gerektiği gibi. Asıl mesele, bu eğitimin diğer ucunda yer alan çocuklarda yatıyor.
Uzaktan eğitim için ihtiyaç ne? İnternet, bilgisayar, laptop, cep telefonu vs...
Peki, bu koşulları herkes karşılayabiliyor mu? Şimdi bu yazıyı okurken muhakkak, "Ya bırak bu işleri, milletin elinde Ayfonlar, Blekberiler, herkeste çifter çifter telefonlar var" diyenler çıkacaktır. Kazın ayağı öyle değil işte. Sizin cebinizde çifter çifter telefon var diye, herkesi aynı durumda sanmayın. Ayrıca, kameralı telefon sahibi olmak, biraz da olsa interneti kullanmak 21. yüzyılda neden lüks olsun ki? Ama birileri için gerçekten lüks artık bu durum.
Birçok evde internet yok. İnterneti karşılayacak imkan yok çünkü. En ucuz internet paketi 60 TL'den başlıyor. Kimi veliler ise cep telefonu hatlarındaki interneti kullanarak çocuklarının eğitim sürecinden geri kalmaması için uğraşıyor. Peki, o internet bitince ne oluyor? Ya da hattın limitini aşınca neler yaşanıyor? İnterneti geçtim, evinde bilgisayar olmayan, tablet olmayan, dahası kameralı telefonu olmayan çocuklar var hala...
Şimdi diyeceksiniz ki (doğal olarak) interneti olmayan EBA'dan takip etsin. Tabii ki etsin. Etsin ama EBA'dan eğitim alan çocuk ile Zoom'dan, internetten ders alan çocuğu aynı sınava sokmak nasıl bir adalet?
Şunu kabullenelim. Biz, ekonomik olarak büyüme sergileyen ancak sınıf olarak üçüncü dünya liginde mücadele eden bir ülkeyiz. Evet, ekonomi büyüyor. Büyüyor ama kime büyüyor? Esnafa, emekliye, memura, çalışanlara mı büyüyor? Eğer mesele ekonomik büyüme ise, Çin dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hızla ilerliyor ama insanlar günde 1 doların altında çalışıyor. Ya da Hindistan, dünyanın sayılı büyüme gösteren ekonomilerinden birisi ama insanlar sefalet içerisinde yaşıyor.
Büyüme, dengeliyse, herkesi etkiliyor ise büyümedir. Aksi taktirde hormonlu bir büyümenin kimseye bir faydası yoktur. Zengini daha zengin eden fakiri ise daha fakir hale getiren bir büyümenin çalışan kesime, memura, esnafa, işçiye, işsize, ev hanımına faydası ne olabilir ki?
Dönelim konumuza. İşte bu adaletsizlik, çocukların geleceğini de etkiliyor. Kimi evlerde internet var, kimisinde yok, kiminde tablet var, kiminde yok, kiminde telefon var, kiminde yok. Bütün bunlara rağmen, bu çocuklar, adaletsiz bir şekilde aynı sınava giriyor, aynı not derecesinden değerlendiriliyor. Ortada büyük bir haksızlık var. Zaten halihazırda normal koşullarda bile özel okula giden ile devlet okuluna giden öğrenci arasında fark varken, bu süreçte uzaktan eğitim ile bu makas daha da açılıyor.
EBA, uzaktan eğitim güzel bir proje olabilir ama haksızlıkları gidermek, adaletsizliği önlemek bu işin sorumlularının elinde.
Bir de değinmeden geçemeyeceğim bir husus da şu ki, televizyonlarda saatlerce reklam yapıp, "şöyle iyi çekiyoruz, şöyle tarifemiz var, böyle süper ekonomiğiz" falan diyen, bazı özel günlerde bedava internet yollamayı ihmal etmeyen GSM operatörlerinden, internet sağlayıcılarından bu süreçte hiç ses çıkmıyor, bilmem fark ettiniz mi? Mesela, bir eğitim seferberliğine başlayıp, internet sıkıntısı olan, ekonomik durumu iyi olmayan ailelere internet, tablet desteğini çok rahat sağlayabilirler. Merak etmeyin bunu da kendi ceplerinden değil. Yine bizlere vergi olarak dönmesi gereken paralardan yapabilirler.
Sözün kısası, pandemi bizlere her alanda adaletsizliğin var olduğunu bir kez daha gösterdi. Bunun acısını ise yine en çok çocuklar çekti, çekiyor ve çekecek...
Dileğim, birilerinin bu haksızlığı görüp, çocuklara eşit bir eğitim verilmesi için çaba sarf etmesi. Temenni olarak kalmaması dileğiyle...