2005 yılından bu yana medya sektöründeyim. Ancak son yıllarda yaşanan olaylar gerçekten çok ilginç.
Neden diye soracaksınız?
Hemen anlatayım. Dün Okullar Arası Genç Erkekler Futsal İl Birinciliği takip etmek üzere Canik Atatürk Spor Salonu’na gittim.
İzlediğim 3 maçın 2’sinde kavga çıktı!
İlginç değil mi?
Üstelik öyle bir şey yaşadım ki; gülmekten kendimi alamadım.
Daha önceki oynadığı maçların birinde kavga çıktığı için haber yapılan özel bir eğitim kurumunun, müsabaka öncesinde her takıma yaptığım gibi takım fotoğrafını almak istedim.
Ben ve benim gibi görev yapan spor muhabiri arkadaşlarımız salonlarda ve futbol sahalarında oynanan maçları, kamuoyuna haber yapmak için saatlerce takımların peşinde koşuyoruz.
Ama o özel eğitim kurumunun başında sahaya çıkan ve bu memleketin gazetecileri, doktorlarını, hakimlerini, pazarcılarını, ticaret yapanlarını yani kısacası herkesin hayatına dokunan öğretmenlerimizden birisi bana takım olarak fotoğraf çektirmeyeceklerini söyledi.
Sanki bana keyif bağışlıyor paşam!
Tabi bende bir şey demeden arkamı döndüm. Ve o maçın sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Gazetemizin bugün 17. Sayfasının manşetindeki olay meydana geldi. Yani takım fotoğrafı çektirmediği takımından bazı oyuncular, yenilgiyi hazmedemedi ve rakip takımdaki oyunculara saldırmaya kalktı!
Zaten fotoğrafın geneline baktığımız da sporcularına hakim olamayan antrenörlerin veya öğretmenlerin fizik gücü yüksek müsabakalarının bir çoğunda olaylar çıktığını görmek mümkün.
Bunların önüne geçmek için hangi okul olursa olsun, kavga çıkardığı ilk maçta ihraç edilmeli.
İhraç edilmeli ki; Herkes anlasın yapılan kavganın kimsenin yanına kar kalmadığını!
Kavga çıkaran takımların içindeki tüm sporcular tabi ki suçlu değil. Bazılarının çıkan kavgaya nasıl ayırmak için mücadele ettiğini de söyleyeyim, onlarında hakkını yemeyelim.
Bundan sonraki günlerde yine kavga çıkacak, yıllardır olduğu gibi.
Bugünden itibaren yetkililerin bu olaylara el atması artık şart oldu!