Samsunspor’un antrenman yaptığı Nuri Asan Tesisleri’nin tellerine ‘MAÇ BURADA KAZANILIR’ yazılı bir pankart asılmıştı.
Evet doğru bir söz. Maç sahadaki o 90 dakikalık bölümün dışında kazanılır.
Nasıl biliyor musunuz; teknik direktörün yardımcıları kendilerine verilen görevi en iyi şekilde yapar. Fizyoterapistinden masörüne kadar herkesle güzel bir bağ oluşturulur.
Her şeyi ben bilirim, ben yaparım deyince orada tıkanır işler…
Takımın malzemecisi bile mutsuz olursa bu oyuncular üzerinde negatif enerjiye neden olur.
Kulübün tesisindeki temizlik görevlisinden, aşçısına kadar herkes takımın bir parçasıdır. Hepsi mutlu olur ve sorun yaşamazsa işte o zaman 90 dakika içinde en üst düzey verim alınır.
Maddi ve manevi olarak problemlerin yaşandığı bir takımın başarılı olmasını beklemek, yumurtadan fil çıkması beklemek gibidir.
Bu işlerde moral olmazsa olmazdır!
Moral olmazsa maç kazanamazsın. Bu durumda da hem yönetim kurulu hem de teknik ekip sorumludur.
Benim de maçlarda gördüğüm tam olarak bu durumu ortaya çıkarıyor.
Oyuncular saha içinde çok gergin, hatta hedef göstermek istemediğim için adını vermeyeceğim bir futbolcu Altınordu maçında tribüne dönerek sinirli şekilde bir şeyler söyledi.
Teknik Direktör Alpay Özalan, ikinci devrenin ortalarında yedek kulübesinin arkasında bulunan ve kendisine tepki veren taraftarla tartıştı.
Protokol tribününde de bir yöneticinin taraftarla tartıştığı söylendi.
Samsunspor gibi Türk futbolunun en üst seviyelerinde uzun yıllardır yer alan bir takımda hem yöneticilik yapmak hem de teknik direktörlük yapmak zordur.
Yeri geldiğinde kulağını kapayacaksın, yeri geldiğinde görmeyeceksin!
Futbol genelde skor endeksli bir oyun olduğu için o 90 dakika dışında herkes yaptığına dikkat etmeli.
Yani maçın hakem ilk düdüğü çalmadan kazanılmış olması lazım.
Şimdi gelinen noktada herkesin nerede nasıl bir yanlış yaptığını tespit etmesi ve bu takımı ayağa kaldırması şart.
Eğer bu durum devam eder ve kötü hava dağıtılmazsa, ne yönetim kalabilir ne de teknik direktör…