4 Mayıs’ı 5 Mayıs’a bağlayan gece yarısı Boğa burcunun 14 derecesinde bir "yeniay"oluşacak. Yeniay yeni oluşumları hazırladığından yeni adımlar atmak ve yeni başlangıçlar yapmak için elverişlidir. Bu yeniayda gezegenlerin çoğu toprak elementi ve sabit nitelikli burçlarda toplandığından sağlam yapılar inşa etmek ve bol kazançlar elde etmek için de uygun bir zamandır. Ancak yeniay kötücül etkileri ile bilinen Menkarsabit yıldızı ile birleştiğinden bazı olumsuz etkileri de bünyesinde barındırmaktadır. Satürn doğasında olan ve zorlayıcı etkilere sahip bulunan bu sabit yıldız hastalıklara (bilhassa boğaz bölgesi -tiroit -bademcik- faranjit gibi), tarımla ilgili sıkıntı ve sorunlara (bilhassa mahsul ziyanı- zararlı haşere- toprağa zehirli madde karışması- yanlış fiyat politikası gibi) yol açabilir. Ayrıca gökyüzündeki Satürn ve Güney Ay Düğümü birleşimine Pluto gezegeni de yakın bir noktada durduğundan fazlasıyla dominant bir ittifak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda Boğa burcunun bolluk ve bereket veren pozitif enerjilerinden ziyade aç gözlülük, tamah ve tekelci tavırları azdıran negatif enerjileri açığa çıkabilir. Genel anlamda yeniay tohum ekme, dolunay da hasat dönemine karşılık geldiğinden Boğa burcundaki yeniayda ne ekersek, 18 Mayıs Akrep burcundaki dolunayda onu biçeriz. Boğa burcu enerjisi muhteşem bir manyetik tutkalolduğundan dilek tutabilirsiniz ancak eskilerin uyarısını göz ardı etmeyin;
"ne dilediğinize dikkat edin zira gerçekleşebilir...
Boğa burcunun olumlu ve olumsuz özelliklerini anlatmaya kaldığımız yerden devam edersek, 12 burç içinde en inatçı ve sabit görüşlü olanı Boğa burcudur. Nuh der, peygamber demez. Ayağını yere diredi mi mümkünü yok bir milim kımıldatamazsınız! At gözlüğünü de kolayına gözünden çekip alamazsınız! İnadı, ısrarı ve direnci ile baş etmek hiç kolay değildir. En temel içgüdüsü "sahip olmak"dır. Öyle ki bazen "malikim fiili" adeta besmelesi haline gelir; benim param, benim evim, benim arabam, benim hissem, benim... Bu aşırı sahip olma dürtüsü çığırından çıktığında Boğa önüne çıkan her şeye gaddarca damgasını vurur; "Made in Taurus"Oysa dünyevi olan ne varsa insanoğlunun tekamül yolundaki imtihan araçlarıdır. Araçlar, amaçların yerini aldığında insan düşüşe geçer zira insanoğlu dünyanın ev sahibi değil, kiracısıdır. Dünya malının da sadece emanetçisidir. Boğa burcu bu yalın gerçekten saptığında tamaha kapılabilir, önüne çıkan her şeyi silip süpürebilir ve nihayetinde maddenin kölesi haline gelebilir. Para Boğa burcunu harekete geçiren en güçlü uyarandır ancak buradan tüm Boğaların dini imanı paradır gibi hatalı bir çıkarsamada bulunmamak gerekir. İşin aslı Boğa burcu maddi dünyanın takas aracı olan parayı çok iyi yönetir. Nesne diline çok hakim olduğundan finans ve emlak sektörü onun uzmanlık alanıdır. Bu konuda kimse onun eline su dökemez...
Genel yapısı itibariyle Boğa burcu sevecen, yumuşak başlı, sakin ve sabırlıdır. Kolayına kızdığı ya da çileden çıktığı pek görülmez. O, ne Koç burcu gibi tez canlı ne de İkizler burcu gibi kıvraktır. Onun ritmi ağır-aksaktır. Temkinli ve garanticidir. Kendini emniyete almadan harekete geçmez. Dürtülmekten ve iteklenmeden çok rahatsız olur. Eğer iri ve parlak gözlerinde yanıp sönen fosforlu yeşil "sakın yapma" uyarısını dikkate almaz ve sınır ihlalinde bulunursanız en sona sakladığı o meşhur sert çiftesiile tanışır ve öldürücü darbeyi yersiniz! Gerçek şu ki o bu son raddeye nadiren gelir ama geldiği vakit de engellenemez ve durdurulamaz! Gözü döndüğünde, burun delikleri kocaman açıldığında ve ağzı köpürmeye başladığında sizi hiç acımadan bir böcek gibi ayağının altında ezecek demektir... Sakın ola ki gazabını dikkate almadan ona kırmızı bayrak sallamayın. Unutmayın kanlı arena her zaman Boğaya değil bazen de matadora mezar olur...
Boğa burcunun kendisini en rahat ve güvende hissettiği yer evidir çünkü evi onun için sıradan bir dört duvar değil en kutsal mabedidir. Ailesiyle birlikte ocağı ve bacası tüten sıcacık bir aile ortamında yaşamaktan büyük haz duyar. Doğada, kırda bayırda aheste dolaşmayı sevse de kalabalık ve gürültülü ortamlardan hoşlanmaz. Yabancılara karşı daima temkinli ve mesafelidir. Kemikleşmiş alışkanlıkları ve anayasa hükmündeki kurallarına çok sadıktır. Değişim ve yeniliklere kucak açmayı sevmez. Ancak hep aynı yüzler, aynı yollar, aynı mevzular hiç farkına varmadan onu can sıkıcı ve monoton bir hayata hapsedebilir. Bilhassa Güney Ay Düğümü (genetik/ karmik yük) Boğa burcu pozisyonu en sıkıntılı, en zorlayıcı yerleşimlerden biridir zira yaprak kımıldasa ürperir! Her şey bildiği gibi sürüp gitsin ister ama nereye kadar! Bir gün çok kuvvetli bir dip dalga gelir onu vurup tepe taklak eder. Aslında bu denli tek düzelik, durağanlık ve donukluk ölüm demektir. Onun bu gerçeği kavraması ise ömrünün yarı yılına mal olur. Gene de bildiğinden şaştığı pek söylenemez. Ona göre bu durumun farklı bir açıklaması vardır;
Güneş her sabah doğudan yükselip, batıdan alçalıyorsa,
Gezegenlerin yörüngesi milim oynamıyorsa,
O niye yerinden oynasın ki!
Aksini bir düşünün,
Kim bilir ne olurdu dünyanın hali!!!
Eskiler boşuna mı söylemiş,
"Dünya Öküzün boynuzlarında duruyor" diye!!!
Yaşamda sabit kalması, değişmemesi gereken şeyler de vardır!
Zaten Boğa burcu da bunun için vardır!