24.8.2006 tarihinde Prag'da toplanan Uluslararası Astronomlar Birliği (IAU), pek de bilimsel olmayan gerekçelerle Pluto'nun gezegen unvanını geri aldı. Neptün ötesindeki Kuiper kuşağı içinde onun kadar ve ondan daha büyük çok sayıda göktaşı bulunduğunu öne sürerek Pluto'nun bir gezegen değil bir gezegenimsi olduğuna hükmettiler.
Şüphesiz Pluto'nun unvanının kağıt üzerinde iptal edilmesi onun sistem içindeki kilit önemini ortadan kaldırmadı. Onu sistem dışına öteleyen bilim adamlarıyla adeta kafa bulurcasına "Ne içindeyim sistemin ne de dışında" dercesine hiç istifini bozmadan ağır aksak dönüşünü sürdürmektedir...
Bir kısım bilim adamları acaba Pluto'yu sistem dışına itmekte acelemi karar verdik diye pişmanlık duymaya başladı bile! Ne olduğu ve nereye ait bulunduğu hala tartışılan bu cüce gezene biraz yakından bakalım.
Astronomik olarak Pluto;
Konumu; sistemin içinde mi yoksa dışında mı kaldığı tartışmalı,
Cismi Özelliği; Güneş sisteminin en sonundaki en küçük gezegen ya da gezegenimsi!
Güneş'in çevresinde dönme süresi; 245.33, yaklaşık 248 yıldır. Bir tam dönüşünü görmeye insan ömrü yetmez. Ancak 124 yıl yaşayabilen biri karşıt açısını görür.
Kendi çevresinde dönme süresi; 6,4 gün.
Sideral Zodyakta ilerleme hızı; günde 0,01derece.
Bir burçta kalış süresi; Olağandışı yörüngesi nedeniyle 11- 30 yıl arası değişmektedir. Ortalama bir burçta 21 yıl kadar kalır.
Geri gitme süresi; yılda 1 kez 160 gün kadar yaklaşık 5,5 ay.
Cüce gezegen olarak da anılan Pluto'nun bilinen tek uydusu Charon'dur. Uydunun boyutları gezegene göre çok büyük olduğundan Pluto ve uydusu Charon "çift gezegen" gibi durmaktadır.
Pluto olağandışı yörüngesi nedeniyle ara sıra Neptün'ün yörüngesi içine dalar. Bu sebepten 1977-1999 yılları arasında en dıştaki gezegen konumuna Pluto yerine Neptün geçmiştir. Bu 22 yıl zarfında doğanların doğum haritaları özel bir öneme sahiptir. Onların diğerlerinden farklı ortak özellikleri iyi araştırılmalıdır.
Pluto uzayın -270 derece soğuk ve zifiri karanlık noktasında kaldığından Güneş ışınları ona ulaşamaz. Güneş bu noktadan Dünya'dan göründüğünden 30 defa daha küçük görünür. Oysa Pluto' nun kendisi Dünyamızın uydusu Ay'ın sekizde biri kadardır.
Pluto dünyanın büyük bir ekonomik buhran içinde kıvrandığı 1930 yılında Clyde Tombaugh tarafından keşfedildi. Bu dönemde yaygınlaşmaya başlayan cinayetler, suikastlar, entrikalar ve uyuşturucu pazarı insanlığı yeni palazlanmaya başlayan "Mafya" olgusuyla karşı karşıya bıraktı.
Bilhassa ABD kıtasında haksız kazanç sağlamak için her yolu mübah gören gangsterler türedi. Avrupa'da ise diktatörler yönetimi tırmanışa geçti. Pluto'nun keşfi peşi sıra ikinci dünya savaşı (1939 - 1945) patlak verdi. ABD'de 1942 yılında Robert Oppenheimer öncülüğünde gizlice toplanan bir grup bilim adamı Atom bombası yaptı.
Pluto'nun yönettiği yüksek saflıktaki Plutonyum metali kullanılarak yapılan atom bombası önce Hiroşima'ya, üç gün sonrasında da Nagazaki'ye atıldı ve büyük bir insanlık trajedisine yol açtı. Aynı zaman diliminde yükselen nasyonal sosyalizm ve etnik milliyetçilik hezeyanıyla acımasızca uygulanan soykırım, kana bulanan bir dünya, toplu ölümler ve onulmaz bir yara alan insanlık...
Dünya yarı psikoz durumda iken yeşermeye başlayan varoluşçuluk akımı insanoğlunun temelde yalnız olma gerçeğine vurgu yaparken aynı zamanda en derindeki ölüm korkusunu da su yüzüne çıkardı.
Pluto'nun mitolojik ve astronomik özelliklerini karşılaştırdığımızda her şeyin birbirini tutuğunu görürüz. Mitolojide Pluto yer altı ölüm tanrısı Hades'tir. Kendisini diğer tanrılardan izole edip yeraltına çekilmesi, karanlık, soğuk, görünmez, katı ve acımasız bir tavır takınması gibi özellikleri astronomik özellikleri ile de örtüşmektedir.
Astronomik olarak Pluto, Güneş ısı ve ışığının ulaşamadığı, sistemin en karanlık, en soğuk, en dip noktasında yer almaktadır. Diğer gezegenlerle kıyaslandığında en eliptik yörüngeye sahip olması ve en gelişmiş merceklerle bile zor görülmesi Güneş sistemi kurallarına aykırı düşmektedir.
Kuşkusuz en köklü dönüşümleri simgeleyen Pluto kolektif bilinçaltı ile bağlantılıdır. Onun etkisine maruz kalındığında hiç bir şeyin eskisi gibi aynı kalmasının imkan ihtimali yoktur!