Kış gündönümü ile birlikte güneş, oğlak burcuna geçti. Biz de şimdi oğlak burcunun olumlu ve olumsuz özelliklerini tanıtmaya başlayabiliriz. Önce oğlak burcunun yönetici gezegeni Satürn'e değinelim.
Dünyadan bakıldığında Satürn çıplak gözle görülebilen en sondaki gezegen olduğundan bir nevi dünyanın sınır bekçisi gibidir. Ondan ötesi sınırsızlıktır...
Satürn sınırlayan, sıkıştıran, ağırlaştıran, geciktiren, engelleyen ve kristalize eden enerjisi ile dünyevi gerçekleri vurgular. Kişiyi biyolojik ve psikolojik düzeyde yapılandırarak maddi dünyada yaşamaya elverişli hale getirir. Nasıl mı?
Önce kemikler, eklemler, dokular, kıkırdaklardan oluşan iskelet sistemiyle bizi donatarak omurga sahibi yapar ve ayakta tutar. Aynı zamanda deriyle bedenimizi baştan aşağı sarıp sarmalar yani tepeden tırnağa sınırlar. Niçin mi?
Yararlı olanı (sıvı-salgı-kemik) içeride tutmak ve zararlı olanı (mikroorganizmalar) dışarıda bırakarak bizi dışsal tehditlere karşı korumak için. Ayrıca bastırma mekanizması ile ruhu dağılmaktan, bağışıklık mekanizmasıyla da bedeni yitip gitmekten korur.
Satürn katı, sert, soğuk ve acımasız yapısı ile içimize korku salsa da aslında tıpkı otorite sahibi bir baba gibi korur, kollar, gözetir ve öğretir. Madde boyutu ile madde ötesi boyutlar arasındaki farkı anlamamızı sağlar. Uyarıcıdır.
Kişiye önce ‘sen madde boyutunda omurgalı varlığa yaraşır şekilde sürünmeden yaşamayı becer, sonra kalk ötesini düşün’ der. Beş duyunu küçümsemeden önce nasıl kullanacağını kavra ondan sonra kalk başka bir boyuttan söz et der.
Mesajı net ve kesindir: "Sınırları idrak edemezsen sınırsızlıkta yitip gidersin."
Haklıdır da sınırlı yapımızı kainatın sınırsızlığına uyarlama çabamızda onun uyarısını dikkate almadığımızda bizi durdurur. Durmadığımız da ise bizi perişan eder. Satürn katışıksız doğrucu ve gerçekçidir ama insanlar onu sevimsiz, suratsız ve can sıkıcı bulur. Oysa o Zodyak'ın "Yaşlı Bilgesi"dir.
Hoşlanalım ya da hoşlanmayalım aslında sınırlar hayatın her alanında gereklidir. Çünkü kişiye "haddini bilme" ve "tevazu" öğretir. Özel (mahrem-kişisel) ve genel (sosyal- evrensel) alanlarımızı sınırlar düzenler.
Sınırlar deri gözenekleri gibi yarı geçirgen olduğunda birleştirici ve yaşamsal, taş duvarlar gibi kaskatı olduğunda ise ayırıcı ve ölümcüldür. Satürn mitolojide elinde öldürücü tırpanı ile sembolize edilen "Zaman Tanrısı Kronos"dur. İnsan denen varlığa bir gerçeği hatırlatır "Zaman her şeyi yutar" (*)
Satürn ve oğlak burcu enerjisi ebeveyn egosu, korkular, fobiler, depresyon, şap etkisi ve kronik rahatsızlıklarla ilişkilidir. Emeklilik dönemi, ihtiyarlık, yalnızlık, ölüm acısı ve yas süreci ile de yakından bağlantılıdır. Büyük felaketler ve talihsizlik, öksüzlük, yasaklar ve sansür de gene bu enerji yelpazesinde yer alır.
Oğlak burcunun başlıca olumlu özellikleri; gerçekçi, doğrucu, sağlam ve güvenilir karakterli, sorumluluk ve görev duygusu yüksek, başarıya odaklı, çok çalışkan, patron, lider, başkan olma vasfı belirgin, ilişkilerinde resmi ve serin, ciddi, efendi, terbiyeli, saygılı, sade, sadık, sabırlı azimli ve hırslı olmasıdır.
Aynı zamanda geleneksel olana bağlı, eskiye düşkün, zorluklara ve yalnızlığa dayanıklı, tasarruf eden, israfı sevmeyen, istikrarlı, düzenli, planlı, dikkatli, tedbirli, tutumlu, utangaç, bilimsel bakış açısına sahip, sebep-sonuç bağlantısında ısrarlı, fazlasıyla dirençlidir. Malum o zodyakın nam-ı değer "İnatçı Keçi"sidir.
Olumsuz özellikleri arasında; kendine aşırı yüklenme, kendini suçlama, kendini cezalandırma, mazoşist eğilimler, karamsarlık, kötümserlik, melankoli, kasvet, can sıkıntısı, asık suratlılık, donukluk, soğukluk, hissizlik, duyarsızlık, haz yitimi (anhedoni), kuruluk, zevksizlik, pasaklılık yer alabilir.
Ayrıca katılık, pintilik, ürkeklik, sıkılganlık, reddetme ve sürekli hayır deme, yaşamdan izole olma, yakın ve sıcak ilişkiler kuramama, sızlanma, sevilme açlığı, desteksiz kaldığına inanma, insanlardan kaçıp yalnızlığa sığınma, kilitlenip kalma, gaddarlık, umutsuzluk, mutsuzluk ve derin kederi sayabiliriz.
Ancak dünyevi düzende Satürn ve oğlak burcu enerjisi her şeye bir form kazandıran, temellendiren ve destekleyen önemli bir yapı harcıdır. Satürn ve Oğlak burcu enerjisi yüksek olanlar hayatın gerçek taşıyıcılarıdır. Onlar Atlas (Güçlü Hamal) kompleksinden muzdariptir.
(*) Eskiden mezar taşlarına oyulan Latince (Tempus edax rerum) bir deyiştir.