TARİHE tanıklık etmiş bu önemli günün manasını;
İçeriğini…
Öncesini…
Sonrasını...
Bu ülkeye getirdiklerini….
Halkına kazanımlarını anlatmak bana düşmez elbette.
Tarihi o denli derinlemecesine bilen tarihçiler…
O günleri yaşayıp hala aramızda dolaşanlar…
19 Mayıs ve sonrasında bu ülkenin, cumhuriyetin, demokrasinin varoluş nedenlerine giden yolu sindirmiş ve ezber eden kimlikler varken…
Tüm bunları anlatmak, hatırlatmak bana düşmez elbet.
Ama benim de bildiklerim var.
Ama benim de yaşadıklarım var.
Hani sevlet ile PKK arasında varılan barış süreci sonrası, bu terörist kuruluş tarafından yapılan açıklamada Lozan Antlaşması’na dair yapılan açıklamaya sahip çıkan bir DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan var ya!
Ne diyor Sayın Bakırhan?
“PKK açıklamasındaki Lozan sözlerine takılmışlar.
Sanki Lozan’a karşı çıkan var.
Sanki Cumhuriyet’e, Demokrasi’ye karşı çıkan var.
Biz daha çok demokrasi olsun.
Türk ve Kürt halkları eşit olsunlar.
Kürtler, kendi dillerinde eğitim görmek hakkına sahip olsunlar diyoruz.
Bunda ne kötülük var ki…” diyor.
Sayın Bakırhan’ın tevellütü yetmez belki o günlere.
Ben askerlik görevimi, Yunan sınırının sıfır noktasında Çakmak Köyü’nün, Meriç nehri kenarında, İstanbul’dan, Orestias’a giden tren yolunun geçtiği Çakmak Köyündeki sınır karakolunda 11 ay, Asteğmen olarak yapmış biriyim.
Birinci derecede sivillere yasak bir bölgedir.
Koruduğumuz demiryolu köprüsü her iki taraf tarafından patlayıcı maddelerle döşenmiştir.
O nedenle, köprü nöbeti son derece önemli bir görevdir.
Ben o göreve bir Kürt olan Vanlı bir askerimi ve diğerlerini koyardım hep.
Çünkü Kürt çocuklarını ne kadar vatanperver ve görevlerine sadık olduğunu bilirdim.
Bir Kürdün, Bir Türk’ten hiç ayırt edilmediği günlerdi, o günler…
Bu ülkeyi bu günlere, ayrımcılıkların söz edildiği günlere kimin getirdiğini bu sayı vekil cevaplasın.
Diyor ki;
‘Kürt- Türk eşit olsun.
Kürtler, Demokrasi’den daha çok istifade etsin.’
Bunları söylerken nereden konuşuyor bu vekil?
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden.
Bir Kürt olarak siyasete atılma hakkı almışsın.
Kurulmuş bir Kürt Partisi’nin üyesi olmuşsun.
Meclis kürsüsünden her şeyi söylemek hakkına sahip olmuşsun.
Daha ne hakkı, hangi siyasi hakkı istiyorsun?..
Diyeceksiniz ki, bunun 19 Mayıs ile ne ilgisi var?
Onların da bizim de bugünlere gelmemizin,
Demokratik haklara sahip olmamızın.
Siyasete atılıp, mecliste grubunu temsil etmemizin yegane nedeni 19 Mayıs 1919 ve onun açtığı yolda imzalanan Lozan Antlaşması, değil midir.
Siz daha ne zaman 19 Mayıs’ın önemini ve bu ülkeye getirdiklerini anlayabilecek,
Biz daha nasıl size 19 Mayıs’ın önemini anlatabileceğiz?