HER yıl hatırlanması anıların taze tutulması anlamında anlamlı.
Kazanın olduğu gün ve senesinde doğanlar bugün 20 yaşında.
Ama görüyorum ki o yaşta olan taraftar grupları da acıyı kalplerinde yaşatıp, futbol şehitlerini anıyorlar.
Acılar bazen birleştirici oluyor.
Zaafları, eksiklikleri ikinci plana atılmasına olanak sağlıyor.
Bu da bugün birlik ve beraberliğe ihtiyacı olan Samsunspor’un mücadele gücünü saha dışında da arttırıyor.
20 Ocak kara bir gündü.
Yönetim olarak orada yaşayan dostlar nedeniyle hepimizin önem verdiği bir deplasmandı Malatya.
Ama öylesi bir havaya denk geldi ki ben dahil birçok yönetici arkadaşım Malatya’ya gitmekten vazgeçtik.
Sonrası malum.
Gelen acı haber hepimizi yıkmıştı.
O gün ölen hoca, kulüp personeli ve futbolcu kardeşlerimizin dışında yaralı kurtulanlar da büyük acılar çektiler.
Hayata tutunmaları aylarını aldı.
Devlet de yanımızda oldu, Samsun halkı da.
O sezonu federasyon kararı ile pas geçen Samsunspor, merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın bizzat kulüp tesislerine gelerek takdim ettiği o günkü rakamlarla 3 milyar lira ile küllerinden yeniden doğdu.
Yaralarını sardı.
Aramızdan ayrılanların tazminatlarını, tedavi gören kardeşlerimizin tüm sağlık giderlerini ve tazminatlarını ödedi.
Devletin yardımını yerinde kullanarak üzerine düşen görevi yerine getirdi yani.
Dolayısıyla bugün artık 20 Ocakları sadece bir acı günü olarak anma yerine birlik ve beraberliğimizi her yıl yeniden tesis etme ve geliştirme günü olarak kabul etmelidir.
Eski günlerini arayan Samsunspor’un en çok ihtiyacı olduğu haslet budur.
Yitirdiklerini anma ve yaşatmak kadar onların bıraktığı mirasa sahip çıkmak günüdür de.
Acılar bazen birleştirir, birleştirmeli dememdeki maksat budur.
20 Ocak’lar Samsun ve Samsunspor için böyle değerlendirilmesi bir alışkanlık haline getirilmelidir.
Allah hiçbir camiaya böyle bir acıyı yaşatmasın ama birlik, beraberlik ve geleceği başarılı kılmak adına da geçmişten ders almayı da, unutturmasın.