ÖNEMLİ bir rakam değil mi?
Samsun’un geçmişteki resimlerine bakıp, mazide yaşadığımız günlerdeki halini hatırlayınca bu önemli girişim için insanın yüreği burkulmuyor değil!
Çiftlik (İstiklal) Caddesi’ni hatırlıyorum.
Her iki kaldırımda asırlık ağaçlar yükseliyor.
Zeytinlik, Kadıköy, Kadifekale, Karasamsun, Liman, 56’lar, Bahçelievler ve diğer mahalleri hatırlıyorum.
Yemyeşil, ağaçların arasında yaşamsal nefes aldığımız Kirazlık, Kutlukent, Atakum Köy Hizmetleri, plaj alanlarındaki kırsal ve mesire alanlarını…
Samsun-Bafra şosesinin güneyinin tamamen yeşil ve ekim alanları olduğu günleri.
Hepsi mazide kaldı.
Birer birer beton yığınlarına teslim olurken güzel kentimin eski hali bugünlerde sadece resimlerde anılır oldu.
1994’te belediye haline gelen Atakum, İmar Uygulama Planlarıyapılırken herhalde arzulanan bugün gelinen nokta değildi.
Bugün neredeyse tarım arazisi kalmayan Atakum’da beton kuleler arasında nefes almaya mahkûm edildi bu kentin insanları.
Beton kuleler bir bir yükselirken, kentleşmeyi, gelişmeyi böylesine algılayan köhneleşmiş zihniyetlerin elinde çarpık kentleşme tabirine esir düştü.
Bugün artık Atatürk Bulvarı’nda seyahat ederken denizi bile görmek imkanından mahrum bir Samsun’da yaşıyoruz.
Eskinin kumsalında bir bir yükselen binalar yeşil alanları da yerle yeksan ediyor.
Hal böyle olunca bir dönem bu yöreyle beraber tüm kentin yeşil görüntüsü hatırlanabiliyor.
Kentin yerel yöneticileri, “ne yapabiliriz”telaşına düşüyor haliyle.
Hatırlıyorum, Atakum Eski Belediye Başkanı İshak Taşçı dönemindeparsel birleştirme şartı olarak belli sayıda ağaç dikme koşulu getirilmişti.
Ne kadar uygulandı?
Ne kadar takip edildi?
Ne kadar gerçekleşti, bilemiyorum…
Yok ederseniz bir gün geliyor yenilemek gerektiğine vakıf oluyorsunuz yani!
5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Başta ülkemizde olmak üzere tüm dünya genelinde kent yöneticilerinin çevreye yönelik politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Çünkü artık toprağımız, suyumuz, ırmaklarımız, denizlerimiz alarm veriyor”demiş.
Doğru tespit.
Bunun açık anlamı şu;
Dünyayı, dolayısıyla çevreyi, suyu, denizi kirletiyoruz.
Tedbir olarak yılda 1 milyon 300 bin olmak üzere 3 yılda 4 milyon ağaçdikmeyi kararlaştırmış meclis.
Hiç itirazım yok.
3 yıl sonra hedeflenen rakama ulaşılırsa yeşili bollaşmış bir kent olarak gurur duyarız.
Ama önce kesmemek, kirletmemek gerekiyor.
Özellikle denizi.
Zira deniz kenti Samsun’da, denize girilebilecek yerler süratle azalıyor.
Hele hele süratle büyüyen kentte koli basili üretebilecek materyaller kısmen denize karışırken!