YAŞANANLAR Samsun halkının haklı şikayetlerini geçerli kılıyor.
Türk uyruğunda olmayan büyük bir kitle bizi irademiz olmadan aramızdalar.
İyi yaşıyorlar.
Devletin tüm hizmetlerinden öncelikli istifade ediyorlar.
Ceplerine bizim vergilerimizden para da konuluyor.
Ne doktora, ne ilaca para ödüyorlar.
Hatta bu konuda bizim vatandaşımızdan öncelikliler…
Keyif onlarda…
Eğlenme onlarda…
Hatta patavatsızlık derecesine varırcasına!
Kuralları hiçe sayıyorlar.
Bulundukları her ortamda huzursuzluk yaratıyorlar.
Kimlerden bahsettiği anladınız.
Kendi memleketlerine savaş sürerken ve birçoğu askerlik yaşındayken kendi halklarını kaderleriyle baş başa bırakıp, ülkemizde keyif çatan sınır komşusu ülkelerin bize tombaladan çıkan vatandaşlarından bahsediyorum.
Bakın geçende bedeninin her parçası ayrı konteynırdan çıkan ceset onlardan çıktı.
Üç tutuklama olmuş.
Olayın nitelemesi ise; “İŞİD tarzı infaz!”
Bugün bir referandum yapılsın büyük çoğunluk, ‘ülkelerine dönsün’ diyecektir.
Bize uymuyorlar.
Ne kültürümüze ne ahlak anlayışımıza...
Ne de toplum uyumuna.
Yüz almışlar, şımarmışlar!
Dur, durak bilmiyorlar.
Bakın bir de salgın hastalık vakası var.
Sağlık birimlerinin ifadesine göre 50 yıldır ülkemizde görülmeyen hastalık ve virüsler kol geziyor.
Nereden çıktı bunlar?
Adresi belli de biz toplum olarak bunu hak ettik mi?
Ya da onlar, kendi ülkelerine sırt dönerek asalak gibi yaşamayı seçmiş olanlar…
Onlar bizimle olmayı, bizimle yaşamayı hak ettiler mi?