MAKAMdenilen ne menem bir şeyse oturan bir daha kalkmak istemiyor.
Bizim göremediğimiz gizli bir yapışkan olmalı.
Yoksa oturanın bir “kı.ını”bir türlü kaldıramamasının başka ne izahı olabilir ki?
Oysa seçimler bir dönem halka hizmet verecek kişileri seçmek için yapılıyor.
Ve ben hep şöyle düşünmüşümdür;
Bu makamlara hayatlarının bir 5 yılını vatandaşa hizmet etmeyi şiar edinmiş insanlar gelmeli.
Gelirken de asla sonraki 5 yılı hiç düşünmemeli.
Yeniden seçilmek için değil dönemi içinde en faydalı hizmetleri üretebilmek düşüncesinde olmalı.
Sonrasında halk sizi sevmiş, tutmuş ve başarılı bulmuşsa zaten peşinizi bırakmayacaktır.
Peki, bizde böyle mi oluyor?
Adama sen ileride belediye başkanı olacaksın deseler, “Rüyamda görsem inanmam!” diyecek kadar çapsız, hazırlıksız olanlar tesadüfen seçilip dünya nimetlerinde fazlasıyla nasiplenmeyi kendilerine hayat tarzı ediniyor.
Hatta meslek ediniyorlar.
Olur a, adam başarılıdır.
İyi hizmetler üretmiştir.
Kalıcı ve takdir edilen eserler bırakmıştır.
Belediyesini ve yöresini hizmetleriyle geliştirmiştir o zaman derim ki;
“Bu adam bir dönem daha kalmalı ve hizmetlerine devam etmeli.”
Zaten halkta, teşkilatı da, partisi de bunu ister.
Başarılı biri varken başka birisini öne çıkartıp kimse ayağına kurşun sıkmak istemez.
Ama sen dönem veya dönemlerinde hiçbir şey yapmamışsın.
Akıllarda kalıcı bir şey bırakmamışsın.
Tartışılan, kamu vicdanında yargılanır bir başkan olmuşsun.
Kendi meclis üyen, teşkilat mensupların dahi ismine karşı çıkar hale gelmişken.
Adaylığın en ufak bir takdir ve düşünce görmemişken hala kamu parasıyla kendini satmak peşindeysen, hiç kusura bakmayacaksın,
Kimse ismini anmaz.
Yanında kimse kalmaz!
Yapman gereken tek şey sana makam ve itibar veren partine her ahvalde katkıda bulunmak ve senin yerine layık görülen adaya sahip çıkarak desteklemektir.
Geçenlerde yazdığım bir yazı üzerine beni arayan bir siyasi özellikle Canik Belediye Başkanı Osman Genç ve Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ın adaylıklarını kabul görmemesi üzerine ortadan kaybolduklarını ve partilerinin adaylarına destek vermediklerini söylemişti.
Ben de bunu yazdım.
Belirteyim ki, ne Genç’le, ne de Dündar ile bugüne kadar hiçbir problemim ve polemiğim olmadı bugüne kadar.
Ama durumu izlediğinizde kendileri için konuşulanın çokta yanlış olmadığı ortaya çıkıyor.
Bugün kırgın ve yılgın olanlar şunu asla unutmamalı;
Sizden önce o görevde başka birileri vardı.
Siz geldiniz, onlar gitti.
Bu bir siyasi döngü ve gerçek.
Şimdi sıra sizde ve koltuk kimsenin kı.ına yapışık değil.
Aday olamayınca küsmekte yok!..
Sözüm herkes için geçerli.