SİYASETİN nemalarını kast ediyorum aslında…
Hani şu, ‘Her devrin adamları’ var ya!
Hani şu, ‘Çok yaşa padişahımcılar’ var ya!
Hani şu, ‘Aman efendim siz varken’ deyip el ovuşturanlar var ya!
Hani şu en kötüsü;
Hizmetin devletten geldiğini bile bile iktidara yalakalık yapmaya kendini mecbur hissedenler var ya!
Onlar olduğu müddetçe bu ülkede,
Yalanın…
Yalakalığın…
Riyanın…
Menfaatperestliğin önüne geçilmez.
Bu kadar lafın hikâyesi nedir derseniz.
CHP’nin bir il başkanı var Samsun’da.
Seçildiğinden bu yana kendisini hiç görmedim.
Evveliyatında da bir tanışıklığım yoktur.
Benim sahiplenmem de bir ihtiyacı yoktur.
CHP İl Başkanı Fatih Türker geçen hafta Canik ilçesinin Devgeriş Mahallesi’ne gider.
Orada ziyaretinin hemen ardından AK Parti’nin bu mahalleye hiçbir yatırım yapmadığından, yolların da bu nedenle kullanılmaz durumda olduğundan bahseder.
Bunu söylerken de yanında, mahalle muhtarı Necip Ölmez vardır.
Sadece yanında durmakla da kalmaz muhtar.
Birde boy fotoğrafı verirler Sayın Türker ile…
Ama belli ki, sonraki gün muhtar ya belediyeden, ya da merkezi iktidarın il yönetiminde fırçayı yemiştir.
Zira CHP İl Başkanının ziyaretini yeniden değerlendirirken;
‘CHP İl Başkanı gelmiş, açıklama yapmış’ diye bir video yayımlamış.
Tabi bu arada boy resmini unutuvermiş.
Sayın muhtar şimdilerde Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’yı över olmuş.
Yukarıda Allah var, Sayın Sandıkçı’nın gayri yasal bir şeyini duymadım.
Sevilip, sayılan bir siyasi.
Yani sözlerimin onu incitmesi gerekmiyor.
Benim sözüm iktidar yalakası muhtara…
Sahip olduğumuz her şey devletin muhtar.
Ne yaparsa devlet yapar.
Her şeyin sahibi odur.
Siyaset aracıdır sadece unutma.
Unutursan, yarın gelenlerin hafızalarında hoş sedayla anılmayacağın muhakkaktır.
Yani demem odur ki;
‘Her devrin, iktidarların değil. Devlet’in adamı ol…’