PANDEMİ başladı başlayalı her gün duyduğumuz haberlerle içimiz karalar bağlamıştı.
Bunun nedenini evrensel olarak algılamak elbette yanlış.
Çünkü dünya ülkeleri, ki buna gelişmekte ve gelişmemiş ülkelerde dahil sanırım kovid-19’a en çok meydan okuyan millet bizdik.
Bu çok bildiğimizden miydi, yoksa kara cahilliğimizi öne çıkartıp boş vermişliğimizden miydi, ona bir tanı koyamıyorum doğrusu…
Sağlık Bakanı bile, her akşam kara tablolar çizmekten karalar bağlamıştı.
Ama sonra birden her şey sanki bıçak gibi kesiliverdi.
Sağlık Kurulu tedbirleri esnetti hatta görmezden bile gelmeye yakın kararlarla çıktı karşımıza…
Dersiniz ortalık güllük gülistanlıktı.
Şimdi bakıyorum kentimizde de durum aynı.
Sağlık İl Müdürü son bir ayda vakaların yüzde 90 azaldığını ve azalmaya devam ettiğini söylemiş.
Bırakın birinci, ikinci, üçüncü aşıda nüfus geneline yaklaşmayı, bu konuda sınıfta kalmış gibiyiz.
Son duyduğum hatırlatma aşıları bile yüzde 10 seviyesindeydi.
Bu durumda bizi ya Allah koruyor.
Ya da en başı hatırlayın, Avrupa kırılırken vaka sayıları bizde yerlerde sürünüyordu.
Aaa, sonra bir baktık ki açıklananlarla, yaşananlar birbirini tutmuyor.
İnşallah yine eskisi gibi olmaz zira o zaman bizi Allah bile kurtaramaz!
ZAMLAR AĞIZ TADI BIRAKMADI
ŞEKER konusuna daha öncede değinmiştim.
Herkes akaryakıta, ete, ayçiçeğine dikkat kesilmişken bu seferde şeker bayrağı açtı.
Bakın Türkşeker, şeker fiyatlarına yüzde 31 daha zam yapmış.
Şekerle ilgisi yok belki ama internete de yüzde 67 zam geliyormuş.
5 kg, lık toz şeker 55,
5 kg, lık küp şeker 30 TL oluvermiş.
Hani ramazan gelecek ve sonunda inşallah şeker bayramını yaşayacağız ya.
Şimdiden ağzımızın tadının içine ettiler.
Ne şekeri kaldı.
Ne de bayramı!
Her şeyi sineye çeken topluma başkası yakılmazdı zaten.