ÖYLE kötü bir dönemden geçiyoruz ki sağlığımız gerçekten Allah’a emanet.
Hem de ülke genelinde övünülen yatırımların yapıldığı iddia edilen sağlık alanında…
84 milyonu bulduk ülke olarak.
Bu da pandemi dönemi için 168 milyon doz aşı demek.
İçimizde yaşayan Suriye ve Iraklılar başta olmak üzere yabancıları saymıyorum bile…
Mutasyona uğradığı artık kesin dille ifade edilen virüsün mevcut aşı ile bile def edilebileceği artık kesin değil.
Ondan da vazgeçtim, ülke vatandaşları olarak birer kez bile ne zaman aşılanma işlemimizin tamamlanacağı belli değil.
İki aşı arasındaki süre olarak ilan edilen 14 günlük aranın 28 güne çıkartılması bile sorunu çözemedi.
Ki bazı sağlık kurulu üyelerinin 14 günden vazgeçilmesini açık açık bir zaaf olarak ilan edip, konuştuklarını biliyoruz.
İlk aşılar yılbaşından sonra geldi.
Önce sağlıkçılar dendi.
O arada, araya kimler kaynadı, aşı miktarı ne kadardı, sıradan vatandaşlara sıra ne zaman gelecek, hangimiz bilebiliyoruz?
Üstelik ilk aşıyı olanların 2. dozu yaptırma zamanı geldi.
İşte tam da bunu yazarken Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, korona aşısının 2. dozunu yaptırdığı haberi düştü, haber sitelerine…
Bunu yazmak için yazının sonunu beklemeyeceğim.
Biz, biz vatandaşlar 2.’den vazgeçtim, ilk dozu ne zaman yaptıracağız?
Bizim sağlığımız hiç mi önemli değil?
Gerçi aşı olma şansını yakalayabilseniz bile, bu her şeyi garanti altına almıyor!
Baksanıza, nerdeyse her gün korona virüs tedbirlerine koşulsuz uyulması için açıklamalar yapan Sağlık İl Müdürü Muhammet Ali Oruç, ilk aşıyı yaptırmasına rağmen koronaya yakalanmış.
Geçmiş olsun elbette…
Sağlık hepimize lazım.
Ama görünen o ki bizimki, Allah’a emanet!