KİMİNLE konuşsam,
Bir söylüyorum, bin işitiyorum!
Mevzu çok basit.
Bir müteahhit, bir arsa sahibi ile sözleşme yapıyor.
O sözleşme gereği de bir proje oluşturuyor.
Projenin muhteviyatı mimari, statik, elektrik, sıhhi tesisat ve ekleri muhtevasından oluşuyor.
Tabii her projeye bir denetleme bürosu tayin ediliyor.
Yüklenici yaptığı anlaşmaya uygun süre inşaatı tamamlamakla mükellef.
Ama belediyeye müracaat ettikten sonra süreç öyle işlemiyor tabii…
Evraklarda eksiklikler çıkıyor.
Yapı Denetim Firması'dan kaynaklanan bazı noksanlıklar oluyor.
Dolayısıyla süreç kendiliğinden uzayabiliyor.
Bugün itibariyle Atakum Belediyesi’ne ruhsat için başvursanız size geri dönüş 2-3 ayı, hatta iddialara göre 6 ayı bulabiliyor.
Ruhsat konusunda bile sistem var.
Proje bu sisteme yüklendikten sonra yaklaşık 10 gün zaten tarafına bakılmıyor!
Mimari haricinde diğer projeler de eklenince bu inceleme başlangıç süresi katlanıyor 40 güne çıkıyor.
Tabii durum böyle olunca ruhsat servisine yakın olanlar, kendi projelerinin dönüşünü hızlandırmak için araya girip ricacı olmaya başlıyorlar.
Bunu duyan diğer proje sahipleri durur mu?
Onlar da aynı ricacı takımın içine dahil olunca, sistemin sıra olgusu kendiliğinden bozuluyor.
Bir başka gerçek, belediyede proje kontrolüne bakan eleman sayısı 7-8 kişi olması.
Ruhsat harçlandırmasına bakan ise, sadece 1 kişi!
Düşünebiliyor musunuz, inşaat faaliyetlerinde kentimizde birinci sırada tercih edilen Atakum bölgesinin proje ruhsat harcı sadece bir kişinin eline bakıyor.
Onu suçlamıyorum bile.
Bir başına bu kadar proje ile uğraşmasının mümkün olamayacağını herkes biliyor.
Yığınla personel fazlalığı olan bir belediye, ruhsat harcı kesecek ikinci, üçüncü hatta daha fazla elamanı bulamıyor!
Oysa bu sürenin üç güne düşürülmesi hiç de zor olmamalı!
Hatta öyle olmalı!
Aman başım ağrımasın!
Aman bana laf gelmesin, diye beklerseniz bu işler yürümez!
Yürür de bir ruhsatı 3 ila 6 ay arasında verirsiniz.
Bu da iş yapan yükleniciler ve onlardan evlerini teslim almayı bekleyenleri zora sokar, hayal kırıklığına uğratır.
Bu satırları kendi kafamdan yazdığımı düşünmeyin.
İş yapanlarla da proje çizenlerle de denetleyenlerle de konuştum.
Bu iş, yine belediye ayağında çözülür.
Hem de çok çabuk çözülür.
Önce sayın başkan, belediyesinin özellikle bu birimini çok sık ziyaret etmeli.
Kim ne yapıyor, ne yapmıyor öğrenmeli.
Bir edebiyat yazısı denetler gibi noktası, virgülüne kadar evrak tanzimi talebinden vazgeçilmeli.
Yol vereceksiniz evraka…
Peşinden sahada denetleyeceksiniz.
Yanlışı gördüğünüzde de yetkilerinizi kullanıp, 'Dur!' diyeceksiniz.
Böyle giderseniz de bilin ki inşaat faaliyetlerine zarar vereceksiniz.
Bunu gören yüklenicilerde evraklarını geçirmek için ne yapar sizce?
Çaresiz tasvip edemeyeceğimiz başkaca yollara yönelirler!
Bilmem anlatabiliyor muyum!