PAZAR günü yakın çevremde neler oluyor, bitiyor diye şöyle bir haber sitelerini gezeyim istedim..
Çok ilgimi çeken bir haber oldu..
Ama sonra pazartesinin 30 Ağustos olduğunu hatırlayınca bugüne erteledim..
İlgimi çeken haber, Atakum Belediyesi ile ilgiliydi..
Hatta Cuma günü yazı işleri bu konuyu getirdi önüme ama farklı bir konuya daha önce angaje olduğum için ‘Sonra bakarız’ dedim..
Malum belediye el değiştirdikten sonra sık sık haciz işlemleri ile karşı karşıya kalıyor..
Muhalefet belediyelerinin ana ve ortak kaderi bu..
İktidar belediyeleri borçları konusunda rahatsız edilmezken sıra muhalefete gelince, hadi bakalım gelsin soruşturmalar, bindirilsin icralar..
Amaç ne?..
Belediyelere iş yaptırmamak olsa gerek..
Öncelikle söyleyeyim bu tavra, her şekilde karşıyım.
Partisi farklı diye devlet ayrım yapar mı?.
Yapsa da akıl, izan bunu alır mı?..
Hepsi bizim insanımız değil mi,bu belediyeleri yönetenlerin?..
Onları çalıştırmayınca, halk bunu bile bile çalıştırmayana prim tanır mı?..
Bence yanlış, tabi sizce de ama ülkede siyaset böyle işte!..
Kazanırsan destek, kaybedersen köstek bir tarz oluvermiş.
Haberin içeriği belediyeye internet borcu yüzünden gelen bir icra konusuydu.
Atakum Belediye Başkanı, “ Kamu hesaplarına haciz konulamaz..Memurumun maaşını bu yüzden ödeyemiyorum” diyor..
Haklı mı?
Haklı!..
Bunun içinde belediyenin önünde bu hesaplarına haciz konulması konusunu protesto için Millet İttifakı mensupları, CHP İl Başkanı ve Atakum İlçe başkanı,İYİ Parti İl ve İlçe Başkanları bir araya geliyor..
Haczin kanunsuz olduğunu ifade ediyorlar..
Ama burada önemli bir detay var, belediyeye haciz konusu protesto edilirken belediye başkanı orada yok.
AK Parti Grup Başkan Vekili Recep Kemal Certel bunu kaçırmıyor tabi ve;
“Bu açıklamaya belediye başkanı neden katılmadı? Çünkü yanlış olduğunu o da biliyor..Ama arkadaşlarını bu yalana alet etti. Haciz her belediyeye var. Gidin Büyükşehir’e de sorun” diyor..
Sertel bir fırsatı kullanıyor ve siyasi bir hamle yapıyor..
Bu kısmı beni ilgilendirmiyor elbette..
Biraz soruşturdum, “O gün İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener, Sinop’a geleceği için başkan Sinop’a gitti” diyorlar..
Buraya aklım biraz takılmadı desem yalan olur..
Meral Akşener, İYİ Parti il ve İlçe Başkanlarının da, genel başkanı değil mi?..
Onlar neden o saatte Sinop’ta değil de, belediyenin önündeki protestodaydılar, o zaman?..
Velev ki, bir başka izahı var ve sayın başkan Sinop’a gitmek mecburiyetindeydi.
Protesto toplantısını kendisine uygun bir saate çekip, belediyesini ilgilendiren bu önemli konuda beraber görüntü verip, gidemez miydi?..
Birde, herkesin dillendirdiği, benim çok doğrulatamadığım başka bir husus var fısıltı gazetelerinde.
Başkanın, teşkilatla arasının iyi olmadığı..
Geleceğe yönelik bir atışmanın görüntüsü müdür bu durum bilemem ama;
17 ilçeden kala kala, elinde bir Atakum kalan CHP’nin, son kalesinden vazgeçmek gibi bir lüksü olmadığını ve şayet varsa yönetim ile teşkilatlar arasındaki buzdağlarının eritilmesinin, her kademedeki CHP’linin lehine olacağı düşüncesine itiraz eden bir CHP’li çıkar mı?..