BİRAZ mesleğim icabı yollara takılıyorum.
Öyle böyle değil hem de…
Çok takılıyorum.
Mesela, 40 metre olarak planlanıp, 25 metre olarak hizmet veren eski Barış Bulvarı, yeni adıyla R.T. Erdoğan Bulvarı'nın sorunlarının çözülerek plandaki kabulüyle hizmet vermeye başlaması benim takıntım.
Mesela, kentimizi kent içi olarak ilçeden ilçeye buluşturan ana arter olarak da geçen Atatürk Bulvarı'nın kavşak geçişlerini düzenleyecek modern projenin önüne set koyan kafalara takılıyorum.
Mesela, Atakum'da 10 metrenin biraz üzerinde açılırken, bu yörenin mesken ve iskan bakımından gelişmeye en açık yöre olacağını tahmin edemeyen yönetici ve plancılara takılıyorum.
Mesela bu kentin en önemli iki projesi olan ve kent içi ulaşımdaki trafik yoğunluğunu en çok izole edecek Batı ve Doğu çevreyollarını uyutmaya alan zihniyete takılıyorum.
Mesela, bu kentte en önemli ulaşım aracı olan havayolu hizmetini kente sunan Çarşamba Havalimanı'na ulaşacak Atatürk Bulvarı'nın dışında alternatif bir yol olmayışına ve çözüm çalışması yapılmamasına takıyorum.
Mesela, Ankara yolu bağlantıları ile ilgili kavşak ve yol çalışmalarının daha ciddiyetle edilmeyip, yüklenici firmaya hız kazandırılmamasına takıyorum.
Meselanın ötesinde Rize hatta ötesine kadar yapılması gerektiğinde finans zorluğu çekilmeyen projelerde, Samsun'a üvey evlat muamelesi yapılmasına takıyorum.
Hele hele yol yapımında bir standart tanımı gerektiğinde Samsun'un es geçilmesine takıyorum.
Bu kadar takıntı neden oluştu derseniz?
Geçen hafta Ordu'ya yaptığım ziyaretten bahsetmiştim.
Ünye-Fatsa geçişlerinde 4 km'lik tünellerin nasıl projelendirildiğini, o tünel çıkışlarındaki asfalt kalitesi ve standartlarını gördükten sonra Samsun'da nasıl bir standart kandırmacası işleme konulduğunu görünce;
Hakikaten takıyorum!
Ben bu kadar takıntı içine girerken aynı bölgede hizmet verecek Karayolları VII Bölge Müdürlüğü yetkilileri ne düşünüyor merak ediyorum?
Yazdıklarıma takılabilirler.
Beni yadırgayabilirler.
Varsın taksınlar.
Varsın yadırgasınlar.
Ama Samsun'u rahatlatacak proje ve çalışmaları öne alarak iş yapsınlar.
Ötesinde, nasibime ne düşerse ben razıyım...
Yeter ki, aynı bölgede faklı standartı nasıl açıklayabileceklerini kararlaştırsınlar.