GÜNÜN şahsım adına özel olması nedeniyle kırıcı, dökücü ya da birilerini üzecek bir yazı yazmamak niyetindeyim.
Gerçi zaten böyle bir üsluba sahip olmamakla beraber daha da özeni olacağım.
Cuma günkü köşe yazımı, “Ciddiye alınmadık galiba” başlığı ile paylaştım sizlerle…
Bu deyişi kullanmak için her türlü nedenim vardı.
Ben hayatım boyunca söz odaklı biri oldum.
Ağzımdan çıkan sözü yerine getirmek için ayrıca hiçbir akte ihtiyacım olmadı.
Ne dersem o!
Ölürüm vazgeçmem.
Karşımdakilerden de aynı tavrı beklerim doğal olarak...
Hele hele vatandaşla birebir odaklı kurumlardan…
O kurumlarda görev yapanlardan…
Makamının ciddiyetinin farkında olması gerekenlerden…
Onlardan yüz bulup bildiklerini okuyanlardan…
Cebindeki paraya, arkasındaki güce aldanıp başkalarını ciddiye almayanlardan…
Yaşadığımız hayat içerisindeki en büyük ve önemli gücün maddiyetten değil sözüne sahip çıkan kimlikli, kişilikli ve saygı duyulan bir insan olmak gereğinin farkında olmayanlardan...
Toplum huzurunu hiçe sayıp her türlü kanunsuzluğa, hukuksuzluğa yol açanlardan…
Nasıl olsa duymazlar, görmezler, konuşmazlar acizliğine ve çirkinliğine kucak açanlardan…
Yüze ayrı, arkadan ayrı konuşanlardan...
Lafın kısası,
“Adam gibi adam olmayanlardan.”
Ben bu tiplerden hoşlanmam arkadaş!
Mümkün mertebe hayatımdan uzak tutar, gerektiğinde de karşılarına dikilirim.
İşte cuma günkü yazıda Alanlı Mahallesi’ndeki elektrik şantiyesini işletenlerin aymazlığı ancak bu sözlerle ifade edilir.
Ama Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’yi tenzih ediyorum.
En başından beri bir hukukçu, insan ve başkan olarak son derece ciddi baktı ve ciddiyetini korudu.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Olayın hitamına kadar takipçisi olacağımı belirtmiştim.
Zabıta Müdürü kardeşimiz resmi bir yazı yazıp, 15 gün içinde her türlü ticari faaliyetleri durdurmaları gerektiğini ihtar edeceklerini, aksi halde belediye olarak gerekeni yapacaklarını iletti bana…
O nedenle bu süreyi beklemek istiyorum.
Bu rahatsızlığı yaratanlara gelince…
Hep dediğim gibi bu yoklukta ve ekonomik ortamda birçok insana iş, aş sağlamanıza şapka çıkartıyorum.
Ama sizin kazancınız ve faaliyetleriniz, civarınızda yaşayanların huzurunu kaçırmaya başlıyorsa hiç kusura bakmayın.
Bu huzurun tesisi için sonuna kadar ne yapmam gerekiyorsa yapar, karşınıza çıkarım.