SEÇİMDEN sonra bir hareketlenme bekliyordum.
Hatta iki-üç kez yazdım da bu konuda.
Özellikle Büyükşehir Belediyesi idari kadrosundabüyük değişimler olacağını...
Sadece Genel Sekreter seviyesinde kalmayıp belli kadrolarda da bu değişimin devam edeceğini…
Doğaldır da...
Her başkan kendisine uyumlu kadrolarla çalışmak ihtiyacı hisseder.
Bu nedenle de inandığı isimleri iş başına getirir.
Bugün özellikle Büyükşehir Belediyesinde olan budur.
Her gün yeni isimler duyuyorum göreve gelen.
Ve rahat batan bazılarının da gözden düştüğünü.
Bugün Başkan Vekili olarak Nihat Soğuk ve önemli bir bürokratiçindedikodu üretenlerinde bu furyada gereğine muhatap olacaklarını yazmıştım.
Dün, kıymeti kendinden menkul bilenlerin bugün hak ettikleri tavırlarla normaldir.
O nedenle şimdi “Ben neden yokum”diye, kimsenin sormak hakkı yoktur.
Devlet memurunun görevi baştaki iradeye göre yer bulmak değil görevde liyakat ve devamlılık esasına uymaktır.
Bu ülküde yürüyenler her dönem için görev adamı olarak kalmak imkânına sahip olurlar.
Uymayanlar için ne söyleyebilirim?
Değişmez kuraldır;
“Erken rüya görüp, havalananlar soğuk duşla uyanırlar!”
Gelelim senet meselesine…
Senet, bir nevi borçlanma evrakıdır.
Serbest piyasada çalışanların sıkça başvurdukları bir borçlanma yöntemidir.
Ama duydum ki belediyelerde bu yöntemi kullanmaya başlamış.
Hangi belediye olduğunu şimdi söylemek istemiyorum.
Konuya muhatap olanların kendi iradeleri doğrultusunda kamuoyu ile paylaşma hakkına saygı göstermek istiyorum.
Ama bu senet meselesi hiç hoş değil.
Hatta nahoş kokular içeriyor.
Belediyelerin İmar İnşaat Şirketlerivasıtasıyla yaptıklarına harcamalara vadeli çek verdiklerini duymuştum ama senet olayını ilk kez duydum.
Neye karşılık verilmiştir, bilinmiyorsa!
Herhangi bir borç karşılığı evrak tanzim edilmemişse, bu iş çok sıkıntı verir.
Hele hele yasa gereği çeki, senedi veren değil de o anda görev başında olan mesul tutulacaksa.
Dedim ya, bu iş önemlidir.
Çok da baş ağrıtır!