VALİLİK deniz kirliliği nedeniyle plajları kapatınca sevinmiştim..
Bu sevincim elbette, Samsun halkı plajları kullanmasın, deniz bana kalsın diye değildi..
Ben bu konuyu yıllardır yazıyorum..
Bu deniz kirli diyorum..
Denize kanalizasyon suları karışıyor hatta akıtılıyor, diyorum..
Beton kanallara, kırsal bölgelerden kanalizasyon atıkları bağlanıyor, diyorum..
Yağmur suları ile şişen terfi merkezlerinde “Sel Alarmı” devreye giriyor ve
jeneratörler marifetiyle ‘havuzdaki su, denize pompalanıyor’, diyorum..
O nedenle, ‘özellikle terfi merkezlerinin yanından geçerken bu millet burnunu tutuyor’diyorum..
‘Emniyet Müdürlüğü’nün önündeki terfi merkezinde yapılan ihalede,
kimyasal kullanıldığı için önüne geçilen kokunun tüm terfilerde de yapılması gerek’diyorum..
‘Yağmur suyu hatlarının, kanalizasyon hattından ayrılması gerek’ diyorum..
‘Kanalizasyon İshale Hattının kapasitesinin arttırılması gerek’diyorum..
‘Terfi merkezlerinde kullanılan pompaların kapasitelerinin arttırılması gerek’diyorum..
Şimdi geçen hafta Valilik bu kirliliğin farkına varıp, plajları kapatınca sevincim bundandı!..
Zannettim ki, ‘Saski Genel Müdürlüğü’nden bir rapor alıp, bu işlemleri yürürlüğe soktururlar !’
İlçe belediyelerine yazı yazıp, ‘bundan sonra yapılacak inşaatlarda yağmur sularının kanalizasyon hatlarına bağlanmamasının sağlanması istenir’diye, düşünmüştüm.
‘Kırsal bölgelerde denetim arttırılır ve derelerin temiz akmasına gayret edilir diye’, düşünmüştüm..
YANILMIŞIM!..
Valilik yaptığı açıklama ile denizlerin temizlendiğini ve plajların yeniden açıldığını duyurmuş..
Bakın beyler!..
“Koli Basili”kadar hızlı üreyen bir mikrop daha yoktur..
Bir çay demliği kadar koli basili denize karışsa ve ondan sonra hiç ilave olmasa, üreyen basili deniz kendi içinde ancak altı ayda temizliyor.
Ben diyorum ki, terfilerden oluk, oluk bok akıyor.
Siz üç günde nasıl temizlediniz de, bu millete;
“Deniz temiz, buyurun girin”dediniz!..
Hadi biri bana açıklasın, beni de ikna etsin!..