YAŞADIĞIMIZ kentin herkes tarafından bilinmesi, nitelik ve nicelileriyle anılması Samsunluluğu hazmetmiş her bireyin ortak arzusudur diye düşünüyorum.
Bu bilinci oluşturmak amacıyla geçmişten bugüne çok girişimler yapıldı.
Bu konuda az veya çok kabul edilebilir ama çorbada benimde tuzumun olması yaşamıma keyif katıyor.
En azından gayret sarf ettim diyorum
Mücadeleden kaçmadım, bu kentin ali menfaatleri için gerekli mücadeleyi bildiğim yolda, gücümün yettiğince sarf ettim, diyebiliyorum.
01.08.2021 pazar günü yaşadığım olay ve sonrasında şahit olduklarımı düşününce ise bazı şeyleri eksik bıraktığımı görüyorum.
Elimden gelen her şeyi yapamamışım zira…
Bazı konulara sırt çevirip meydanın vasıfsız, ruhsuz, kent ve insan sevgisinden uzak insanların eline geçmesine fırsat verdiğimi görüyorum.
Niye mi?
Yaşadıklarım bana görevlerine sahip çıkmaları gereken insanların, nasıl duyarsız ve ilgisiz kaldıklarını gösterdi.
Tanıdığım sandığım insanların, nasıl sadece egolarını pofpoflayan yalakaların talepleri için bir yerlere gelmiş ve var olduklarının acı senaryosunu seyrettirdi.
Vatandaşın parasıyla belli görevlerde olanların görevlerini savsaklamak ve sadece sabah 09.00, akşam 17.00 mesaisini boş boş oturarak tamamlamayı vicdansızlıklarına sindirdiklerini izlettirdi.
Aynı kurumda çalışanların, kurumlarında olmadıklarını söyledikleri birimlerin aslında var ve faaliyette olduğunu bilmediklerini öğretti.
Ve biz, bu insanlardan bizim sağlığımız, güvenliğimiz için adım atmalarını, gayret sarf etmelerini bekledik yıllarca…
Aynen benim 6 gündür yapıyor olduğum gibi.
Beni ısıran köpeğin adresini Alanlı Mahallesi Muhtarı Sezgin Çakır kardeşim buldu.
Musallat olduğu dişi köpeği de ben Atakum Belediyesi’nde bu işle görevli Osman kardeşime bizzat ben teslim ettim.
Sonrası için sanırım üstlerinden talimat alamayacağı için onun da yapacağı bir şey yok diye düşündüm ama Atakum Belediyesi’nden Veteriner Ali beyin telefonu beni bu düşünceden uzaklaştırdı.
‘Köpeği bulduklarını, aşılarının olup olmadığını kontrol edip, yasal süresinde karantina altına alacaklarını’ söyledi.
Hala duyarlı insanların kaldığını görmek memnuniyet verici.
İlgi ve alakalarına teşekkür ediyorum elbette.
İnsan ruhu ve vicdanı, kent ruhu ve bilincinin oluşmasında, yaşamasında önemli bir rol oynuyor.
Zira vatandaşına hizmetle mükellef insanlar, ruhunu yitirmişse…
O kentin ruhunu yakalamak asla mümkün olamıyor
Aynen cuma sabahı gazete almak için gittiğim markette;
“Gazete taze haber demek. Sabah okuyamazsam, saat 11.00’de gelen gazetenin ne hükmü var’ diyen vatandaşa;
‘Samsun’a gelen gazete Trabzon’da basılıyorsa, ne bekliyorsunuz’ dediğimde vatandaşın;
‘Trabzon, Samsun’dan küçük değil mi? Neden orada basılıyor?’ diye şaşırdığı gibi...
Çünkü;
Önemli olan yüzölçümünde ve nüfusta büyük olmak değil.
Önemli olan ‘kent ruhuna’ sahip olmak.
O ruha sahip değilseniz;
‘Niye buna sahip değiliz’ diyebileceğiniz bir şey yok!..