ZAMAN herkes tarafından değerinin bilinmesi gereken bir süreç.
‘Daha var, şimdi çok erken’ diyenlere sadece tebessüm ediyorum.
Erteledikleri her anın, hayatlarında eksik kalmış bir parça olduğunun farkında değiller bile!
Oysa her şey yaşandığı anda güzel ve anlamlı…
Sadece müspet olanlar için söylemiyorum bunu...
Size mutluluk katan yaşadıklarınız için söyleyebileceğim bir şey yok.
Zaten egoistçe, o anların sizin hakkınız olduğunu düşündüğünüzün farkındayım.
Ama her şey müspet ve mutluluk katsayısını arttıracak şekilde gelişmiyor.
İster istemez mutsuzlukları, hayatınıza acı ve hüzün katan anları da yaşamanız gerekiyor, işin doğası gereği…
Öyle bir anlarda giriyorlar ki hayatınıza;
Onları ertelemek fırsatı bulamıyorsunuz bile!
Bence ertelenmemeli zaten.
Aksine bir an önce yaşamalı insan.
Yaşamalı ki;
Mutluluklarının farkına varabilsin.
Yaşamalı ki;
Mutsuzluklarına önlem alarak onlardan arınabilsin.
O nedenle, geçen zamanın ve yaşadıklarımızın her an bilincinde olmamız gerekiyor.
Bugün nasıl keyifli geçiyorsa.
Bugün nasıl sevdiklerinizle ve sevenlerinizle beraberseniz,
Bilin ki yarın istem dışı bu yaşanmışlıkların tersini yaşayacaksınız.
Hayat, dört dörtlük ve sadece sizin arzularınıza göre yaşayabileceğiniz bir süreç değil.
Bugün yaşadıklarınız nasıl keyif veriyorsa,
Yarın yaşamak zorunda kalabilecekleriniz için ise sizi mutsuzlukların ve hüznün bekleyeceğini bilmelisiniz.
Önemli olan bugünü yaşarken, yarınlara hazır ve hazırlıklı olabilmektir.
Bugün size ve yaşantınıza gıpta ile bakan ve sahip olduklarınızı korumanız gerektiğini ikaz edenlere kulak vermenizi öğütlerim.
Çünkü bir gün HERKES, bugün olduğundan farklı olacak.
Elinin altında olduğunu düşündüğü birçok sevgiden mahrum kalacak.
Ve kendini hep soyutlayarak, suçu başkalarına atacak.
O GÜN gelmeden, BUGÜNE sahip çıkın ve dört elle sarılın bence…