ZITLIKLAR ülkesindeyiz.
Her şeyi yapıp sonra bozmaya bayılıyoruz.
Altyapı çalışmalarımız her sektörde eksik olduğu için bugün birinin yaptığını bakıyorsunuz bir başka kurum yıkıyor.
Yeniden eski haline dönmesi için de vatandaşın bir hayli beklemesi gerekiyor.
CHP’li Atakum Belediyesi, 335 kilometre yaya yolunu engelsiz hale getirmiş.
Bu arada 22 mahallenin yolu yenilenerek bunun için 2 milyon adet parke taşı döşenmiş.
Buraya kadar hiçbir şey yok.
Biz neden kaldırımları ve yolları parke tercih ediyoruz biliyor musunuz?
O yol veya kaldırım üzerinde tüm yapılaşma tamamlanmadığı için bozulup yeniden yapılması kolay oluyor.
Ama öyle mahaller ver ki oralarda yapılanlar dikkat çekiyor.
Bir müddettir Alanlı Mahallesi sakiniyim.
Her gün televizyon yolu olarak bildiğimiz ve Alanlı’ya çıkan yolu kullanmaktayım.
Geçtiğimiz günlerde bir baktım sağ kaldırımda bir çalışma var.
Traktör BEKO dediğimiz makine kaldırımın ortasında, kaldırım boyunca kepçesi genişliğinde kazı yapıyor.
“Eee olsun yeniden yapılır” dediğinizi duyar gibiyim.
Yapılır elbet ama kaldırımda kazılan yer neresi biliyor musunuz?
Oluklu sarı taşlarla döşenmiş, görme engelli vatandaşlarımız için döşenmiş taşlar…
Peki, şimdi biri bana söyler mi lütfen, “O kaldırım eski haline gelene kadar görme engelli bir vatandaşımız nereyi, nasıl kullanacak?”
O nedenle artık kafaları değiştirmemiz lazım.
Nasıl olması gerektiğine dair bir örnek vereceğim cevabı zaten sizde bulacaksınız.
Avrupa’nın bir ülkesinde sokak boyunca aynı tip evler sıralanmış.
Köşe başında meydana bakan bir parsel ise boş.
Yolu var...
Suyu var…
Altyapısı var…
Telefonu, interneti var ve arsada başka bir şey daha var...
Bir tabela!
Tabelada da orada yapılması geren binanın resmedilmiş bir şekli.
Bir ay boyunca gelen geçen vatandaş bina için fikrini yazıyor ve sonunda zamanı gelince nihai karara göre bina yapılıyor.
Ama asıl önemli olan bina yapıldıktan sonra ne telefon, ne su, ne altyapı, ne doğalgaz için yol ve kaldırım kazılmıyor.
Şimdi anladınız mı, kafaları değiştirmek lazım derken neyi kast ettiğimi…