Kimleri gördü?
Hizmet edenleri de…
Kendini vazgeçilmez addedenleri de…
Kimi hoş bir seda bırakıp gitti.
Kiminin ardından teneke çalındı.
Onun için bu kent ne yapılanı unutur.
Ne kendini umursamayanları…
Kimse burada yaşayanlara rağmen işi ‘Ben yaptım oldu’ ya getiremez.
Beraber yaşamak…
Beraber düşünmek...
Beraber üretmek mecburiyetindeyiz.
Kimi zaman üzülürüz elbet.
Bazen de sevinir.
Ama ne olacaksa, ne yaşayacaksak beraberce olmalı.
Beni, sizi üzecek şeye karar verecek olan başkası olacaksa…
Benim geleceğime irade koymayı bir başkası kendinde hak görüyorsa,
O zaman, ben neyim?
Siz kimsiniz?
Yarın yaşayacaklarıma dair bir karar verilecekse söylenecek sözüm olmalı.
O sözlerde itibar edilmeli.
Bizim için iyi düşünenleri…
Geleceğimizi müreffeh kılmak için uğraşanları baş tacı ederiz elbette.
‘Ama siz anlamazsınız ben yerinize düşünürüm’ derseniz.
İyiyi düşündüğünüz sürece sorun yok.
Biz de düşünürüz ama…
Aklımız var.
Fikrimiz var.
Ne iyi, ne kötü biz de biliriz.
İyiye alkış tutarken…
Bilin ki kötüye de sırt döneriz.
Biz kim miyiz?
Biz bu kentiz.
Bizi düşündüğünüzü görür, hissedersek beraber yürürüz, takdir ederiz merak etmeyin.
Ama düşündüğünüzü söylerken bu kenti göz ardı ettiğinizi görürsek film kopar.
Külahları değişiriz!
Onun için bu kenti düşündüğünüzü söylerken,
Bu kentin de sizi düşündüğünü, izlediğini iyi bilin!