DÜNYA üzerinde 160 türe sahip bir hayvan.
Bukalemunların en önemli özelliklerinden biri de renk değiştirmeleridir.
Bunun sebebi derilerinin altındaki özel renk hücreleridir.
Bu hücrelerin uyaranlar karşısında birbirinden uzaklaşıp yakınlaşması sonucu derilerinden yansıyan ışık farklı renklerde görünmelerini sağlar.
Gördüğünüz gibi istikrarlı bir hayvan değil.
O anki görünümüne bakarak güvenebileceğiniz bir tür hiç değil.
Kendisine hangi ortamı uygun görürse, bir önceki ortamını hızla terk edip, vazgeçerek yeni konumunda yerini alıyor.
Onun yaratılış biyolojisidir bu.
Tabiatına uygun davranışlar sergilemesi ve işine gelen ortama kendini atması asla yadırganamaz.
Bugünlerde bazı kardeşlerimizin sosyal medyada yayınladıkları bazı deyişleri okuyorum; ‘Yola çıktıklarını, yolda bulduklarıyla değişenler asla bizden değildir’ türü şeyler bunlar…
Ve bizi hayvanlar âleminden çıkartıp, insan türünün değişkenlik özelliğine sahip olanlara dikkatimizi çeken deyişler bunlar.
‘Böyleleri var mı’ türünden saçma sorular sormayacağım.
Dünya var olduğundan beri renk değiştiren insan türü ile birlikte yaşamaktayız.
Alıştık mı böylelerine diye soracağım da;
Kendi adıma değilim elbet!
Dik durmayı bilmeli insan.
Omurgalı olmalı.
Kendisini toplum içindeki tercihleri ile var edenleri hayal kırıklığına uğratmamalı.
Ama kişisel menfaatler ve güç ve güçlüden yana olma isteği ile hiç düşünmeden yön değiştirenler için söylenecek, onlardan beklenecek vasıflar değil.
Baksanıza daha bir sene bile olmadan yola çıktığı siyaset anlayışını kişisel ikbale tercih edenlerin nasıl renk değiştirdiklerini gördük mü hafta sonu?
Gördük, izledik!
Neye benzettik?
İnsan türünün Bukalemun’una!
Hayvanlar aleminde omurgalı olarak bilinen Bukalemunların renk değiştirmesi hiç yadırganmıyor ama;
İnsan türünde bunlara, ‘Omurgasızlar’ deniyor…
Saygıdeğer sağlam. Ben yurt dışında yasiyorum Lutfen yeni havalimani dış hatlar projesini kaleme alin.rica.ediyorum