YILLARDIR tartışılıyor.
Trafiğe açalım mı?
Kapatalım mı?
Evlerin cephesi tek tip mi olsun?
Herkes kafasına göre mi takılsın?
Esnaf ayrı tefrik etti.
Vatandaş ayrı…
Herkesin kendine göre düşündü haklı olarak.
O halde nedir bu caddenin gerçeği…
Samsun denilince eskiden miras olarak akla gele üç caddeden biri Çiftlik Caddesi.
Bakın adı İstiklal olarak değiştirilse bile hala Çiftlik diye anılıyor.
İlk olarak rahmetli Muzaffer Önder’in eli değmişti.
Baştanbaşa kazıldı cadde ve kanalizasyon sisteminde yenileme yapıldı.
O yıl rahmetliye çok yalvardım.
Hazır açtınız yol boyunca 2’şer metrelik bakslar (Kutu menfez) koyun.
O bakslara da hem kanalizasyon sistemini…
Üst çeperinde karşılıklı olarak su, elektrik ve PTT hatlarını döşeyin.
Belli aralıklarla da menfez kapakları koyun ki herhangi bir arızada yolu eşip, bozmak mecburiyetinde kalmayın.
Tabii dinleyen olmadı.
Sonra trafiğe kapatıldı.
Bir takım makyaj çalışmaları yapıldı.
O da tutmadı.
Araç girmeyen yolda esnaf ayağa kalktı, yeniden açıldı.
Şikâyetler bitti mi?
Bitmedi.
Bu kez de sosyal olarak caddeyi işgal eden sığınmacılar baş gösterdi.
Şimdilerde yine bir yenilenme söz konusu.
Daha aydınlık olacakmış ki olsun elbette.
Ama öncelikle bu caddenin hikâyesini, nostaljisini bilmiyorsanız, geçmişi asla yaşatamazsınız.
O caddenin iki kaldırımından eskinin ağır ağabeyleri yürürdü saygı görerek…
Şehir Kulübü’nün balonunda üst düzey yöneticileri boy gösterirdi.
Tüm yaş kesitlerince saygı gören esnaf yer alırdı.
Yani demem odur ki;
Bu caddeyi sosyal olarak düzenlemeden hiçbir şey yapma şansınız yok.
Güvenlik üst düzeyde olmalı.
Caddenin efendileri bu kentin insanı olmalı.
Misafir olmayı becerenlere sözüm yok ama işgalci gibi davranmaya çalışanlara geçit vermemeli.
Sözün kısası önce huzur olmalı, huzur…
Çiftlik Caddesi bunu anlatmaya çalışıyor size!