CANIM ülkemde henüz enflasyon rakamında bile anlaşamadık.
Enflasyon, TÜİK’e göre yüzde 79.
İTO’ya (İstanbul Ticaret Odası) göre yüzde 94.
ENAG’a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre yüzde 176.
İşin tuhaf tarafı TÜİK’i eleştirmek siyasiler için bile sıkıntılı bir durum.
Zira TÜİK kendisini mecliste eleştiren bir milletvekilinden davacı olmuş.
Hukuki bir durum, sonucunu bağımsız mahkemelerimiz belirleyecektir elbette ama netleşmeyen, daha doğrusu devlet tarafından açıklananla, vatandaşın yaşadığı örtüşmeyen enflasyon yüzünden zararı yine vatandaş görüyor.
Zira zam bile verilecekse bu TÜİK’e göre yapılıyor.
Ki son enflasyon rakamı da onun belirlediği endeksler üzerinden yapıldı.
Ekonomistlerin döviz üzerinden yaptığı hesaplamalarda zamlı rakamda bile memur, işçi, emekli zararda.
Bir şey var ki onu tartışamıyorsunuz.
Devlet zam dedi mi, bir bakıyorsunuz herkes o zammın peşinde…
Kiralar artıyor...
Ulaşım ücretleri artıyor…
Çarşı, pazar artıyor...
Et fiyatları artıyor…
Artışlara yetişmeniz bir türlü mümkün olamıyor.
Samsun ile ilgisi yok ama iki yıldır üst üste gelen akaryakıt zamlarından sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenci ulaşım ücretlerine yapılan zam, meclis tarafından fahiş bulunarak indirilmişti.
Sanırım bunu hatırladınız.
Şimdi devletim öğrenci burslarına, onlara yardımcı olayım diye zam yapıp 850 liraya yükseltmiş.
Vay sen misin, öğrenci burslarını yükselten…
Bunu duyan Kredi Yurtlar Kurumu da boş durmamış hemen yapıştırmış zammı ve yurt ücretlerini 800 liraya yükseltmiş.
Zamlı tarifeye itiraz edip, çoğunluk marifetiyle engel olmak isteyen çıkar mı bilemem elbette!
850 liranın 800 lirasını yurda yatıran öğrenciye kala kala 50 lira kalıyor.
Onu da harcamak için öğrencinin çok kafa patlatması gerek!
Onun için diyorum ya;
Öğrenci de vatandaş da zam aldığını, ferahlayacağını zannediyor ama zamlı parası daha bir cebine girmeden diğer cebinden kaybolup, gidiyor.