DÜN bir delikanlı daha katıldı ailemize…
Biraz sıkıntılı geldi ama soyadına uygun davranışla kendisini toparladı ve hayat mücadelesine başladı.
Hem onu beklerken geçirdiğimiz gergin saatlerin tetiklediği rahatsızlığım nedeniyle dün sizlerle beraber olamadım.
Bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda kentle ilgili gelişmeleri haber sitelerini tarayarak olgunlaştırmaya çalışıyorum.
Bugün öylesi bir mesainin ürünü olarak İlkadım ilçesindeki olayı yorumlamaya çalışacağım.
Haberin başlığına baktığınızda mühürlenmiş iş yerlerini, başlangıçta kapatılmış ekmek tekneleri olarak da yorumlayabilirsiniz.
Haberi derinlemesine araştırır, olayın halkımızın sosyal hayattaki etkileri ile birleştirdiğinizde ise bambaşka bir çaba ve sonuç çıkıyor ortaya…
İlkadım ilçesi sınırlarında bulunan hurda toplama ve ayırmaya yönelik faaliyette bulunan iş yerlerinden 18’i, belgeleri olmaması ve gürültü ve çevre kirliliğine sebebiyet vermeleri nedeniyle İlkadım Belediyesi tarafından mühürlenerek kapatılmış.
Elbette bir ticari faaliyette bulunarak birilerine ekmek kapısı olan iş yerlerinin kapatılması salt bu yönden baktığınızda hoş görünmüyor.
Ama şehir sosyal yaşamında sağlanması gereken huzur ortamının tesisinin belediyelerin en önemli görev kalemlerinden biri olarak niteleyip olayı öyle yorumladığınızda ise…
Yaşam ve bütünüyle ekonomik savaş yorgunu toplumumuzun her bireyinin en azından huzurlu bir ortamda yaşamasının en önemli bir birey hakkı olduğunu görüyorsunuz.
Şahsım olarak ruhsatsız, ruhsatsız olduğu kadar çevreye ve çevre sakinlerine saygısız her işyeri ile toleranssız mücadele eden biri olarak İlkadım Belediyesi’nin bu icraatına gönülden destek verdiğimi belirtmek isterim.
Birçok şeyden yoksun ve geleceğe dönük kaygı ile yaşayan bir toplumun en azından huzur ortamı içerisinde yaşamasına katkı veren her kişi, kurum ve kuruluş takdire şayandır.
Birer birey olarak en yaşamsal haklarımızdan biri olan gürültüsüz, kirlenmemiş bir çevrede ve huzur içinde yaşama hakkımıza her türlü sahip çıkmamız gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.
Bu hususa yönelik çaba içine giren her kurum ve kuruluşu desteklemeye özen göstermek, çevreci adımların çoğalmasını kolaylaştıracak yolların açık kalmasını sağlayacağını bilmemiz gerekiyor.