YEREL medyadanbihaber olanların tavırlarına gülerek bakabiliyorum.
Bir havalar.
Kendilerince posta koymalar.
Yok saymalar…
Boy boy resimleri, haberleri çıktı mı sesleri çıkmaz.
Ama kendileri haber düzenlemeyi dahi bilmeyenleri teslim oldukları için yer alamadıkları gazete sayfaları için gazeteleri suçlamayı bir marifet bellerler.
1991’den beri yerel medyanın içindeyim bu kentte…
Kah köşe yazdım…
Kah televizyon programı…
Bazen gazete sahibi…
Bazen genel yayın yönetmeni…
Bu işi para gözetmeden, beklemeden yaptığım için de hepsinin toplamında bir abi olmayı yeğledim.
Dertlerini iyi bilirim…
Çektikleri çileleri...
Çaresizlikleri…
Makam sahiplerinin, siyaset erbaplarının onları nasılda kolay ve kullanılacak insan sınıfına sokmak için gayret sarf ettiklerini…
Perde arkasında dökülen emeği bilmediklerini.
Kendilerini göremediklerinde şöyle bir bakıp, nasıl köşeye itelediklerini.
O verdikleri 1 liravar ya…
Öyle büyük görünür ki gözlerine.
Onunla gazeteye sahip olacaklarını, hükmedebileceklerini zanneder zavallı beyinler.
Bilmezler ki üzerinde 1 lira yazan gazetenin maliyeti 2 liradır.
Ve her satılan gazete aslında zarardır.
Hiç düşündünüz mü, ay sonunu nasıl getirirler diye?
Hiç merak ettiniz mi, bu çark nasıl döner diye?
MeselaGazete Gerçek’te, 26 kişi ekmek yiyor.
26 emekçi insan her gün size haber hazırlamak için dirsek çürütüyor.
Ve siz, sayın siyasetçiler 1 lira verip gazete aldığınız için bu emekçilere hükmedebileceğinizi zannediyorsunuz, öyle mi?..
Siz, sayın CHP İl Başkanı.
Siz!
Maiyetinizdekilerin beceriksizliği nedeniyle yeterince haber olamadığınızın suçunu yerel gazetelere yükleyip, onları almama talimatı vermişsiniz.
Yerel Gazete Yöneticileri çok üzülmüşlerdir!!!
Bir liralar onları mağdur etmez!
Ama inanırım sizin cebinize ve gururunuza katkısı çok olur!