SAMSUN’un mazisi konu olunca çenem düşer benim.
Eski güzellikleri anımsarım…
Samsun’a renk katan özellikleri...
Bugün yaşadığımız Samsun’a gelirken geçmişten bugüne muhafaza edemediklerimizi…
Salı günü bir vesile ile Atakum Belediye Başkanlığı Teknik Danışmanı Vedat Yılmaz ile beraberdim, teknik bir konuda fikir alışverişinde bulunmak için...
Odasının penceresinden baktığınızda görünen Kredi Yurtlar Kurumu’nun geniş arazisi ve İnönü Bulvarı’nın hemen güneyinde Büyükşehir Belediyesi’nin de bir kısım arazisi bulunan geniş yeşil alanı görüyorsunuz.
Özellikle Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun arazinin etrafındaki duvarı bir de dikenli telle muhafaza altına almış olmaları…
“Neyi kimden saklıyorlar” sorusunu da beraberinde düşündürüyor insana…
Metin Burma’nın başkanlık döneminde bu alanı Kent Parkı olarak istediğini ama o günlerde sözü geçen bir siyasetçinin bu talebe sıcak bakmadığı için projenin rafa kalktığını biliyoruz.
Aslında oranın konusunu belediyeye geldiğinde park yeri bulamayan Hayati Kaynar’ın, “Buraya neden otopark yapmıyorsunuz?” sorusuna Yılmaz’ın konunun geçmişine yorumuyla geldik.
Bütün Atakum halkının istifadesine sunulabilecek bir alan bir kurumun tekelinde öyle atıl vaziyette yatıyor.
Konu oradan açıldığında başkanlığı döneminde verdiği Gazi Park mücadelesini hatırlattı Vedat Yılmaz.
Sanat Okulu’nun halkın istifadesine sunulmasını önlemek için Okul Aile Birliğini nasıl öne sürdüğünü…
Kötü mü olmuş?
Bakın şehrin tam göbeğinde Samsunluların istifade edebileceği bir nefes alanı yaratılmış.
İnsanlar gidiyor çayını içiyor, sohbetini yapıyor ve relaks bir vaziyette evine dönüyor.
Konu o yöreye gelince Kefeli Sami Çiftliği’nin girişinden eski villaya kadar uzanan iki tarafı çam ağaçlarıyla kaplı mesire alanını hatırladım.
“Keşke dedim orası için de bir imar düzenlemesi yapılsaydı da insanlarımız kentin merkezinde bir mesire alanına sahip olabilselerdi.”
Gerek kamu, gerekse özel teşebbüsün sadece kendisine ayırmak istediği güzellik ve ayrıcalığı halktan esirgeme düşüncelerini ne yazık ki değiştiremedik bugüne kadar.
Ama iyiyi kötüye…
Huzuru huzursuzluğa…
Maviyi karaya...
Yeşili betona çevirip değiştirmekteki maharetimiz alkışlanacak cinsten!