ÜLKEMİN siyasi hayatını, demokrasimizin geçirdiği evreleri ve hak etmediğimiz bir yığın demokrasi dışı günleri yaşamış bir insanım.
60 ihtilalinden tutun da muhtıralara, kalkışmalara, Kıbrıs Harekâtı ve sonrası ambargolara, ekonomik çıkmazlara varan dalgalanmalara bu ülkede yaşayan sizlerle beraber tanıklık etme fırsatım oldu.
İnönü’yü, Türkeş’i…
Ecevit’i, Demirel’i…
Erbakan’ı, Çiller’i…
Yılmaz’ı, Özalp’ı, Baykal’ı yaşadım yıllar içinde…
Saydıklarım bir dönemin bu ülkeye hükmeden siyasetçileri…
Karayalçın’ı da unutmuş değilim ama ülke siyasetinin ve idaresinin gidişatında büyük söz sahibi olanlar onlardı.
29 Ekim 1923’te Ulu Önder’in ülkemize kazandırıp, armağan ettiği cumhuriyetimizin muhafaza edilip geliştirilmesinde doğal olarak önemli görevler üstlenmişlerdi.
Kendi dönemleri içerisinde tehlikeyi fark edemediler.
Bir gün gelecek cumhuriyetin…
Demokrasinin…
Hukukun üstünlüğünün…
Fikir özgürlüklerinin tartışılır kılınabileceğini hissedemediler.
Oysa bu ülke düşmanlarının dışarıda başımıza nasıl örümcek ağları ördüklerini bilmeliydiler
Amerika’nın yüzyıllara dayanan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) hayalini…
Yine bununla beraber yürütülen ve zaman zaman horlatılan Kürt meselesini…
Kendi kendine yeten bir ülkeyi üretmek sevdasından vazgeçirip, dışa bağlı hale getirmek sevdalılarını…
Komşularıyla barış içinde yaşamayı uzun yıllar becermiş ve bunu cumhuriyet döneminde ilke haline getirmiş bu güzel ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürükleyebilecekleri tehlikesini…
Hepsini, hepsini biliyor olmalıydılar.
Ama söz sahibi oldukları dönemlerde üzerlerine düşen görevi yapmadılar.
Bu sorumluluğu üstlenmediler.
Göz göre göre gelen tehlikeden, bu canım ülkeyi uzak tutacak kalıcı tedbirleri alamadılar.
Yaşadığımız bugünlere geldiğimizde, cumhuriyetten, demokrasiden, özgürlüklerden, geleceğimizden endişe duyar hale gelmişsek…
Onları tartışılamayacak bir kural haline getiremeyen bu liderler sorumludur.
İşte bu nedenledir ki;
‘Hakkımı helal etmem’ demesem olmaz diyorum.
Çünkü bugünün müsebbibi, dündür.
Sabah öylesine aklıma geldi.
Yazmadan, edemedim…