SİYASETuzun soluklu bir süreç.
O yolu yürürken son derece dikkatli, sabırlı ve itidalli olmak mecburiyetindesiniz.
Malum bizim ülkemizde siyasi figür olmanın, bu anlamda değer bulmanın bazen tesadüflere bağlı olduğunu bileceksiniz.
Zaman zaman, “Nereden çıktı bu adam”nidaları sosyal hayatımız içinde yer alabiliyor.
Çünkü her zaman yetişmiş, bilgi ve beceri sahibi, bir ihtisas erbabı, liyakatli insanların öne çıkması mümkün olamayabiliyor.
Ömür boyu rüyalarına bile giremeyecek makamlarla buluşanların varlığını biliyoruz.
Beden ve zihinler hazır değilse oraları hazmetmek ve uzun soluklu siyaset erbabı olarak kalmak haliyle bu türler için mümkün olamıyor.
Türk siyaseti bu örnekleri çok yaşadı.
Türk siyaseti bu örnekleri çok yaşadı.
Yerelde de aynı örneklere muhatap olduğumuz dönemler olmuştur.
Önemli olan hak etmediğiniz halde tesadüflerin eseri sahip olunan makamlarda insanların kendisini geliştirebilmesidir.
Süreç içinde makam erbabı olmak.
Hizmetinde olduğu halkın sorunlarına vakıf olabilmek.
Bu hizmetlerin çözümünde projeler geliştirebilmek.
Dağarcığı noksan ve yetenek notu düşükse en azından konulara vakıf insanları etrafında toplayabilmek.
Bir lütuf olarak sunulan görev döneminde şahsi menfaatlere değil toplum geneline yönelik gelişimler için kendini geliştirebilmek.
Şeytanın değil aklın temsilcisi olmak.
Ve en önemli hususu asla akıldan çıkartmamak;
Ben buraya tesadüfen geldim.
Çapım bu görev için müsait değil belki ama şansımı iyi değerlendirmeliyim.
Hayat dediğin, “Bir göz kırpışı kadar zaman bir bakmışsın sürem dolmuş aman kendimi yok etmek yerine ehliyet sahibi olmalıyım.
Bana dar gelecek ceketleri giymeye heves etmemeliyim” diyebilmeli insan.
Ayakları yere basmalı!
Taşıyamayacağı yükün altına girmemeli!
Ama böyle olmaz işte.
İnsanlar makam sarhoşluğuna kapılıverirler nedense ve ellerindekini de yitirir, giderler.
“Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak”böyle bir şeydir işte.
Ve hayat hepimiz için bu tür dersler sunar hepimize.
Allah akıldan şaşmayıp, hayattan ders almayı nasip etsin hepimize…